İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 31 kişi hakkında yürütülen mali suçlar soruşturması, yeni bir boyut kazandı. İBB Meclisi İştirakler/Bağlı Kuruluşlar Komisyon Başkanı Ertan Yıldız, “İmamoğlu’nun kasası” olarak biliniyordu ve Bakırköy’deki bir AVM’den 5 milyon Euro rüşvet istediği iddiasıyla 23 Mart 2025’te tutuklanmıştı. 16 Mayıs 2025’te Kandıra Cezaevi’nden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na getirilen Yıldız, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için ifade verdi. Yıldız, İBB iştiraklerinde usulsüzlükler, ihale manipülasyonları ve Cebeci döküm sahası üzerinden oluşturulan gayriresmi finans sistemi hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. Ancak, mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Yıldız’ın ifadeleri, İmamoğlu’nun yanı sıra Fatih Keleş, Murat Ongun, Resul Emrah Şahan ve diğer isimleri hedef alan ciddi suçlamalar içeriyor. Cebeci döküm sahası’nın 150-200 milyon dolarlık cirosunun büyük kısmının İmamoğlu’nun gizli ortaklığıyla özel bir şirkete aktarıldığını iddia eden Yıldız, Boğaziçi öngörünüm alanındaki imar usulsüzlüklerinden ve ihalelerin Beylikdüzü kökenli firmalara yönlendirildiğinden bahsetti. Bu itiraflar, soruşturmanın kapsamını genişletirken, CHP’nin “siyasi kumpas” iddialarını da alevlendirdi. İşte Yıldız’ın ifadeleri ve soruşturmadaki son gelişmeler.
Ertan Yıldız’ın itirafları: İBB’de neler oldu?
Ertan Yıldız, 2013’te Beylikdüzü’nde Ekrem İmamoğlu ile tanıştı ve 2014’te İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı seçilmesiyle yakın bir ilişki kurdu. 2019’da İmamoğlu’nun İBB Başkanı olmasıyla resmi danışman olarak atanan Yıldız, İBB iştiraklerinden sorumlu oldu. Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş.’nin Murat Ongun’a, Bimtaş’ın Resul Emrah Şahan’a bırakıldığını belirten Yıldız, kendi uhdesindeki iştiraklerde kurumsallaşma ve mali iyileştirme çalışmaları yaptığını savundu. Ancak, 2020’den itibaren Fatih Keleş’in ihaleler için telkinlerde bulunduğu ve Beylikdüzü kökenli firmalara iş verilmesi yönünde baskı yaptığını iddia etti.
Yıldız, Cebeci döküm sahası’nın İBB iştiraki İSTAÇ yerine Murat Gülibrahimoğlu’nun şirketlerine verilerek 150-200 milyon dolarlık gelirin özel bir şirkete aktarıldığını öne sürdü. İmamoğlu’nun bu operasyonun gayriresmi ortağı olduğunu iddia eden Yıldız, çift fiş kesme ve naylon faturalarla paraların yurtdışına transfer edildiğini belirtti. Boğaziçi öngörünüm alanında ise Fatih Keleş ve Yakup Öner üzerinden imar usulsüzlükleri yapıldığını, Mandarin Otel’den 20 milyon dolar, Six Senses Otel’den 7 milyon dolar alındığını duyduğunu söyledi. Yıldız, İmamoğlu’nun bu sistemi bizzat takip ettiğini ve kendisine “Bu işlere karışma” dediğini savundu.
İtirafçı olma süreci ve suçlamalar
Ertan Yıldız, Kandıra Cezaevi’nde tutulurken etkin pişmanlık başvurusu yaptı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na detaylı bir ifade verdi. İBB iştiraklerinin işleyişi, ihale süreçleri, Cebeci döküm sahası, Boğaziçi imar usulsüzlükleri ve Fatih Keleş’in rolü gibi konularda bilgi verdi. İmamoğlu’nun Fen İşleri ve Yol Bakım gibi daireler üzerinden küçük ve orta ölçekli ihaleleri Beylikdüzü kökenli firmalara yönlendirdiğini iddia etti. Makyol, Metgün, Özyurt İnşaat ve Adem Soytekin’e ait firmaların bu süreçte öne çıktığını belirtti. Metgün’ün patronu Metin Güneş’in “Yıllık 150 milyon dolar kaynak sağlayacağız” dediğini aktaran Yıldız, bu firmaların İBB’yi daha önce hacze verdiği halde büyük işler aldığını vurguladı.
Yıldız, İsfalt’ın hisselerinin değerinin altında satılmak istendiğini, ancak kendi uyarısıyla bu satışın durdurulduğunu savundu. Mahir Polat’ın Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı’nda ve Bimtaş’ta usulsüzlükler yaptığını, Cengiz Özkarabekir’in kitap basım ihalelerini manipüle ettiğini öne sürdü. Ayhan Koç’un mezarlık satışlarıyla fon oluşturduğunu, Fatih Keleş’in kardeşi Zafer Keleş’in tahsilat işlerini yürüttüğünü iddia etti. İmamoğlu’nun 2024’te bürokratlara “Dinleniyoruz, takip ediliyoruz” dediğini aktaran Yıldız, Florya’daki eski başkanlık konutunun tahsilat merkezi olarak kullanıldığını belirtti. Ancak, Capacity AVM’den rüşvet iddiasını reddederek, bu konuda hiçbir dahlinin olmadığını savundu.
Sistemden dışlanma ve siyasi sonuçlar
Yıldız, İBB’deki usulsüz sistemlere dahil olmadığını, bu nedenle Fatih Keleş ve İmamoğlu tarafından dışlandığını iddia etti. 2023 yazında İmamoğlu’na yeni dönemde olmayacağını söylediğini, ancak Bakırköy Belediye Meclis Üyeliği’ne atanarak kontrol altında tutulmaya çalışıldığını savundu. 30 Kasım 2023’te istifa ettiğini belirten Yıldız, “Eğer bu yapının yöneticisi olsaydım, seçimlerde farklı bir görevde olurdum” diyerek suçlamaları reddetti. İfadeleri, MASAK raporları, HTS kayıtları ve gizli tanık ifadeleriyle desteklenen soruşturmada yeni bir dönemi başlattı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yıldız’ın itiraflarını “siyasi baskıyla alınmış yalanlar” olarak nitelendirerek, “İmamoğlu’na kumpas kuruluyor” dedi. İçişleri Bakanlığı, soruşturmanın hukuki olduğunu vurgularken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Yargı bağımsız bir şekilde çalışacak” açıklaması yaptı. Ankara’da Süleymancılar cemaatine yönelik operasyon ve FETÖ firarilerinin tepkileri, soruşturmanın siyasi boyutlarını tartışmaya açtı. Yıldız’ın ifadeleri, İBB’deki mali suçlar iddialarını derinleştirirken, sürecin nasıl sonuçlanacağı merak konusu.
Yorumlar
Kalan Karakter: