Modern beyin cerrahisinin öncüsü, “Yüzyılın Beyin Cerrahı” unvanıyla anılan Prof. Dr. Mahmut Gazi Yaşargil’in vefatı, Türkiye ve dünya tıp camiasında derin bir üzüntü yarattı. Mikronöroşirurji alanında çığır açan çalışmalarıyla milyonlarca hastanın hayatını kurtaran Yaşargil, bilim dünyasına bıraktığı mirasla nesiller boyu ilham kaynağı olmayı sürdürecek.
Yaşargil’in öğrencisi Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, sosyal medya hesabından paylaştığı duygusal mesajla hocasına veda etti: “Hocamdın. Ustamdın. Babamdın. Mürşidimdin. Makamın Firdevs Cenneti olsun. Rabbim rahmet eylesin. Tüm Dünya Beyin Cerrahisinin başı sağ olsun!” Bu sözler, Yaşargil’in sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda bir rehber ve yol gösterici olduğunu gözler önüne serdi.
Mikronöroşirurjinin kurucusu
Prof. Dr. Gazi Yaşargil, beyin cerrahisinde mikroskop kullanımını yaygınlaştırarak mikronöroşirurji tekniklerini geliştiren bir bilim insanı olarak tanındı. Zürih Üniversitesi Nöroşirurji Kliniği’nde 1968-1993 yılları arasında dünyanın dört bir yanından gelen cerrahlara eğitim veren Yaşargil, anevrizma, beyin tümörleri ve epilepsi gibi karmaşık vakaların tedavisinde devrim yarattı. Kendisinin tasarladığı “Yaşargil klipleri” ve “Leyla retraktörü” gibi araçlar, bugün hala beyin cerrahisinin vazgeçilmez parçaları arasında yer alıyor. 1999 yılında Amerikan Nörolojik Cerrahlar Kongresi tarafından “1950-2000 Yüzyılın Beyin Cerrahı” unvanına layık görülen Yaşargil, Türk tıbbının uluslararası alandaki en büyük gurur kaynaklarından biri oldu.
Öğrencilerine ilham veren bir hoca
Yaşargil’in vefatının ardından öğrencisi Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın paylaştığı mesaj, onun sadece bilimsel başarılarıyla değil, aynı zamanda yetiştirdiği cerrahlar üzerindeki derin etkisiyle de anıldığını gösterdi. Aydın, 1980’li yıllarda Zürih’te Yaşargil’in yanında mikronöroşirurji eğitimi almış ve onun rehberliğinde serebro-vasküler mikro-cerrahi alanında önemli çalışmalar yapmıştı. Aydın, 2014’te kaleme aldığı bir yazıda, Yaşargil’i “Hocaların Hocası” olarak nitelendirerek, onun Türk nöroşirurjisinin dünya çapında tanınmasında en büyük pay sahibi olduğunu vurgulamıştı. Yaşargil’in Zürih’teki kliniği, dünyanın dört bir yanından cerrahların eğitim aldığı bir merkez haline gelirken, Aydın gibi birçok Türk bilim insanı onun öğretilerini Türkiye’ye taşıdı.
Türkiye’ye adanmış bir ömür
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1925 yılında doğan Yaşargil, 18 yaşında eğitim için yurtdışına çıktı ve uzun yıllar Türkiye’den uzakta yaşadı. 27 Mayıs darbesinin ardından vatandaşlıktan çıkarılması nedeniyle ülkesine dönüşü engellenen Yaşargil, Turgut Özal döneminde yeniden Türk vatandaşlığına kabul edildi. 2013 yılında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev almaya başlayarak Türkiye’ye dönen Yaşargil, bilimsel çalışmalarını burada sürdürdü. Ankara’daki çocukluk anılarından bahsederken duygu dolu anlar yaşayan Yaşargil, her fırsatta Türkiye’ye olan sevgisini dile getirdi. Vefatının ardından Diyarbakır’daki Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen anma töreninde, onun bilime ve insanlığa adanmış hayatı bir kez daha hatırlatıldı.
Yorumlar
Kalan Karakter: