İsrail Hava Kuvvetleri, 16 Temmuz’da Suriye’nin başkenti Şam’da Genelkurmay Başkanlığı binasına ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarına yönelik hava saldırıları düzenledi. Saldırılar, Suriye’nin güneyindeki Süveyda vilayetinde Dürzi gruplarla hükümet güçleri arasındaki çatışmaları gerekçe göstererek gerçekleştirildi. İsrail Ordu Sözcüsü, “Birkaç günlük muharebeye hazırlanıyoruz,” diyerek Golan Tepeleri’nde birliklerin takviye edildiğini açıkladı. Suriye Sağlık Bakanlığı, saldırılarda 6 kişinin hayatını kaybettiğini, 28 kişinin yaralandığını bildirdi. Olay, uluslararası toplumda tepkilere yol açarken, Suriye “toprak bütünlüğüne saygı” çağrısı yaptı.
Şam’daki saldırılar: hedefler ve sonuçlar
İsrail’in Şam’daki saldırıları, sabah saatlerinde Genelkurmay Başkanlığı binasının girişine yönelik bir “uyarı” saldırısıyla başladı. Öğleden sonra aynı bina iki kez daha vurulurken, Cumhurbaşkanlığı Sarayı (Halk Sarayı) çevresi ve Savunma Bakanlığı’nın arka bahçesi de hedef alındı. Patlamalar kentte sarsıcı seslerle yankılanırken, görgü tanıkları alevler ve yoğun duman bulutları gözlemledi. Suriye Sağlık Bakanlığı, 6 kişinin öldüğünü, 28 kişinin yaralandığını duyurdu; yaralılar Şam’daki hastanelerde tedavi altına alındı. İsrail, saldırıları “Suriye rejiminin Süveyda’daki Dürzi topluluğuna yönelik tehditlerine” yanıt olarak nitelendirirken, Suriye Dışişleri Bakanlığı, bunun “toprak bütünlüğüne yönelik tehlikeli bir escalation” olduğunu belirtti.
Süveyda’daki Dürzi krizi ve İsrail’in gerekçesi
İsrail, saldırıların gerekçesi olarak Süveyda’daki Dürzi topluluğuna yönelik çatışmaları gösterdi. 13 Temmuz’da, Süveyda’da Bedevi Arap aşiretleriyle Dürzi gruplar arasında kaçırma olaylarıyla başlayan gerilim, hükümet güçlerinin müdahalesiyle tırmanmıştı. Dürzi ruhani lideri Hikmet el-Hicri’nin çelişkili açıklamaları, tansiyonu artırdı. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, “Suriye ordusu Süveyda’dan çekilmezse daha ağır saldırılar olacak,” diyerek Dürzi toplumu koruma iddiasını yineledi. Ancak, Süveyda’daki Dürzi liderler, İsrail’in müdahalesine karşı çıkarak, “Suriye bizim ana vatanımız, dış korumaya ihtiyacımız yok,” açıklaması yaptı. Suriye İçişleri Bakanlığı, çatışmaları “yasa dışı çeteler” ile mücadele olarak tanımladı.
Uluslararası tepkiler ve bölgesel gerginlik
Avrupa Birliği, İsrail’in saldırılarını “endişeyle” takip ettiğini belirterek, tüm tarafları Suriye’nin egemenliğine saygı göstermeye çağırdı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Tüm taraflar çatışmayı durdurmalı,” diyerek arabuluculuk önerdi, ancak İsrail’in ABD’yi önceden bilgilendirdiği iddiaları tartışma yarattı. Suriye Dışişleri Bakanlığı, “İsrail, bölgedeki istikrarı bozmak istiyor,” diyerek Birleşmiş Milletler’e çağrıda bulundu. Golan Tepeleri’nde ise İsrail, sınırı geçmeye çalışan Suriyeli Dürzileri engellediğini duyurdu. Bölgedeki gerilim, İsrail’in 1967’den beri işgal ettiği Golan’daki tahkimatlarla daha da artarken, uluslararası toplum, Suriye’deki yeni yönetimin istikrar çabalarını destekleme çağrısı yaptı.
Yorumlar
Kalan Karakter: