İstanbul Boğazı’nın Sarıyer açıklarında ortaya çıkan yoğun deniz kirliliği, müsilaj tehlikesini bir kez daha gündeme getirdi; su yüzeyinde biriken ölü denizanaları, plastik atıklar ve yosun yığınları, havadan çekilen görüntülerle gözler önüne serildi. Uzmanlar, bu kirliliğin yaz aylarında durgun hava şartlarıyla birleştiğinde müsilaj oluşumunu tetikleyebileceği konusunda ciddi uyarılarda bulundu.
Geçmişte Marmara Denizi’ni etkisi altına alan müsilaj, özellikle 2021 ve 2024 yıllarında balıkçıları ve turizmi olumsuz etkilemiş, deniz ekosisteminde ciddi tahribatlara yol açmıştı. Sarıyer’deki bu kirlilik, uzmanlara göre, Marmara Denizi’nin hâlâ yüksek kirlilik yükü altında olduğunu ve önlem alınmazsa yaz aylarında benzer bir felaketin tekrar yaşanabileceğini gösteriyor.
Kirlilik ve müsilaj riski: Denizanaları ve atıklar zemin hazırlıyor
İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri
Zafer Murat Çetintaş, Sarıyer açıklarındaki kirlilikle ilgili, “
Denizanaları, çöpler ve ölü yosunların birleşimi, müsilaj oluşmasına zemin hazırlıyor. Yaz boyunca rüzgârsız ve durgun hava şartları devam ederse müsilaj yeniden yayılabilir” dedi. Çetintaş, geçmişte İstanbul Boğazı’nda köpüklenme ve müsilajın yazın artmasının, su sıcaklığı ve durgunlukla bağlantılı olduğunu belirtti; bu durum, uzmanların 2024’te Marmara Denizi’nde 7 haftada tüm bölgeye yayılan müsilaj gözlemlerini hatırlatıyor.
Ekosisteme zarar: Balık türleri azalıyor
Çetintaş, kirliliğin deniz ekosistemine etkisine dikkat çekti: “Deniz dibindeki
oksijen eksikliği yüzünden balıklar toplu ölümler yaşıyor.
Balık göçleri sekteye uğradı, Marmara ve Boğazlarda tür çeşitliliği giderek azalıyor.” İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar’ın geçmişte yaptığı açıklamalara göre, denizanalarının artışı ve kirlilik, müsilajı tetikleyen bakteriyel aktiviteyi artırıyor; bu da balıkların solungaçlarını tıkayarak ölümlere neden oluyor.
Çözüm önerileri: Acil önlem çağrısı
Çetintaş, maliyetler artmadan çözüm üretilmesi gerektiğini vurguladı ve “Sarıyer gibi İstanbul’un vitrin bölgelerinde bile tablo bu haldeyse, Marmara Denizi’nde bizi çok daha büyük bir tehlike bekliyor olabilir” dedi; sahillere
ozon jeneratörleri yerleştirilmesini önerdi. Ancak uzmanlar, müsilajın temel nedeninin
azot-fosfor yükü ve kirlilik olduğunu, bu nedenle sanayi atıklarının kontrol edilmesi, arıtma tesislerinin etkin çalışması ve bireysel atık bilincinin artırılması gerektiğini belirtiyor; aksi halde yazın Boğaz’da müsilajın yeniden ortaya çıkması kaçınılmaz görünüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: