Marmara Denizi’nde, İstanbul’un Silivri ilçesi açıklarında 23 Nisan günü saat 12:49’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevre illerde hissedildi. Deprem, kısa süreli paniğe neden olurken, uzmanlar ve yetkililer durumun yakından takip edildiğini bildirdi. Depremin ardından artçı sarsıntılar yaşanırken, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya üzerinden ve çeşitli platformlarda yaptığı açıklamalarla depremin önemine dikkat çekti. Görür, bu depremin Kumburgaz Fayı üzerinde gerçekleştiğini ve beklenen büyük İstanbul depreminin bir habercisi olabileceğini vurguladı.
Deprem, Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatırken, uzmanlar riskli binalara girilmemesi konusunda uyarılarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor” açıklamasına rağmen, Prof. Dr. Naci Görür ve diğer uzmanlar, İstanbul’un depreme hazır olmadığını ve acil önlemler alınması gerektiğini belirtti. Bu haber, depremin detaylarını, Görür’ün açıklamalarını ve uzmanların uyarılarını kapsamlı bir şekilde ele alıyor.
Prof. Dr. Naci Görür’ün Kritik Deprem Değerlendirmesi
Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’daki 6.2 büyüklüğündeki depremin Kumburgaz Fayı üzerinde gerçekleştiğini ve bu fayın kilitli bir fay olduğunu ifade etti. “İstanbul’da Marmara Denizi’nde, Kumburgaz Fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor,” diyerek depremin ciddiyetine dikkat çekti. Görür, bu tür depremlerin enerji biriktiren fay hattını daha da zorladığını ve asıl beklenen depremin 7’nin üzerinde bir büyüklükte olacağını vurguladı.
Görür, depremin konuşulmasının sadece sarsıntı anlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, “Deprem, deprem olduğu zaman konuşulmayacak kadar önemli bir konudur. Depremin olmadığı zaman konuşup önlem almak lazım,” dedi. Hükümet, belediyeler ve halkın el ele vererek İstanbul’u depreme hazırlaması gerektiğini savunan Görür, kentsel dönüşümün yalnızca bina yenilemek olmadığını, deprem dirençli kent oluşturmanın çok daha kapsamlı bir süreç olduğunu ifade etti. Vatandaşların gözetim ve denetim görevini üstlenmesi gerektiğini de ekledi.
Uzmanlardan Riskli Binalar Uyarısı
Depremin ardından uzmanlar, İstanbul’daki yapı stokunun depreme hazır olmadığına dikkat çekti. İstanbul Arel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın 1999 Gölcük depreminden sonra İstanbul’a kadar uzandığını ve Silivri kısmının bu depremle kırıldığını belirtti. “İstanbul depreme hala hazır değil. 6’nın üzerindeki depremler büyük depremlerdir. Bu gece ve önümüzdeki bir hafta dikkatli olmalıyız,” diyerek ikiz deprem olasılığına işaret etti. Altan, özellikle 2000 yılı öncesi binaların taşıyıcı sistemlerinin hasar görmüş olabileceğini ve Avcılar, Zeytinburnu gibi Marmara kıyısına yakın semtlerin ekstra kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yurdakul Aygörmez ise depremin artçı mı yoksa ana deprem mi olduğunun henüz bilinmediğini söyledi. “Riskli binaların yakınında ya da içinde bulunulmamalı,” uyarısında bulunan Aygörmez, depremin Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde gerçekleştiğini doğruladı. AFAD, vatandaşları hasarlı binalara girmemeleri konusunda uyarırken, artçı sarsıntıların 5.9’a kadar çıkabileceği belirtildi.
İstanbul’un Deprem Gerçeği ve Acil Önlem Çağrısı
İstanbul’un deprem riski, uzmanlar tarafından yıllardır dile getiriliyor. Prof. Dr. Naci Görür, daha önceki açıklamalarında da İstanbul’da 7.2 ile 7.6 büyüklüğünde bir depremin beklendiğini ve kentin buna hazır olmadığını vurgulamıştı. “İstanbul’da her 3 konuttan 2’si olası bir depremde yıkılabilir,” diyerek megakentin risk altında olduğunu belirtmişti. Görür, bu depremin yalnızca İstanbul’u değil, Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Tekirdağ ve Edirne gibi çevre illeri de etkileyebileceğini ifade etti.
Depremin ardından sosyal medyada Görür’ün önceki uyarıları yeniden gündeme geldi. Özellikle Kanal İstanbul projesinin fay hattı üzerindeki risklerine dikkat çeken Görür’ün, “Kanal İstanbul depremi tetikleyebilir,” sözleri tartışma yarattı. Uzmanlar, İstanbul’un yapı stokunun güçlendirilmesi, deprem dirençli kent planlaması ve halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. “Halk, deprem öncesi ve sonrası için eğitim almalı ve yerel yönetimlere baskı yapmalı,” diyen Görür, depremle mücadelede toplumsal dayanışmanın kritik olduğunu belirtti.
Yorumlar
Kalan Karakter: