Bu sayı, İzlanda’nın toplam nüfusu içindeki yabancı oranına kıyasla oldukça düşük bir yüzdeyi temsil ediyor. Ülkedeki göçmen nüfusu son yıllarda artış gösterse de Türk topluluğu, Almanya veya Hollanda gibi ülkelerdeki kitlesel varlığın aksine, daha çok bireysel göç hikayelerine dayanıyor. Genellikle eğitim, evlilik veya spesifik iş alanları nedeniyle ülkeye yerleşen Türkler, başkent Reykjavik ve çevresinde küçük ama birbirini tanıyan bir topluluk oluşturdu.
İzlanda'da Yaşayan Türk Nüfusu ve Demografik Yapı 2025
İzlanda İstatistik Kurumu (Statistics Iceland) ve uluslararası nüfus projeksiyonlarına göre, 2025 yılında İzlanda'nın toplam nüfusu 390.000 sınırına yaklaştı. Ülkedeki toplam göçmen oranı %20 seviyelerine ulaşmasına rağmen, Türk nüfusu bu pastada oldukça küçük bir dilimi oluşturuyor. 2010'lu yıllarda 60-70 kişi civarında olan Türk nüfusu, son 15 yılda sınırlı bir artışla ancak 150 kişiye ulaştı.
Bu durumun temel nedenleri arasında İzlanda'nın katı göçmen politikaları, yüksek yaşam maliyetleri ve dil bariyeri yer alıyor. Ülkede yaşayan Türk vatandaşlarının büyük bir kısmı hizmet sektörü, akademik çalışmalar veya mühendislik gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. Ayrıca, Erasmus gibi öğrenci değişim programlarıyla geçici süreyle ülkede bulunan Türk öğrenciler de bu sayıya dönemsel olarak dahil oluyor.
Tarihsel Arka Plan: "Türk Kaçırması" Olayı
İzlanda ve Türkiye arasındaki ilişkiler, nüfus azlığına rağmen ilginç bir tarihsel olaya dayanıyor. 1627 yılında gerçekleşen ve İzlanda tarihinde "Tyrkjaránið" (Türk Kaçırması) olarak bilinen olay, toplumsal hafızada yer etti. Cezayir merkezli korsanların (o dönem Osmanlı himayesinde oldukları için "Türk" olarak adlandırıldılar) adaya düzenlediği seferlerde yüzlerce İzlandalı esir alındı.
Bu olayın etkisiyle İzlanda yasalarında yer alan ve "Türk öldürmeyi serbest bırakan" sembolik yasa, ancak 1970'li yıllarda yürürlükten kaldırıldı. Günümüzde bu olay sadece tarihi bir anekdot olarak hatırlanıyor ve iki ülke arasında modern diplomatik ilişkiler veya yerleşik Türk halkının günlük yaşamı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi bulunmuyor.
İzlanda'da Yaşam ve Göç Eğilimleri
2025 yılı itibarıyla İzlanda, yüksek İnsani Gelişmişlik Endeksi ve kişi başına düşen milli gelir ile dikkat çekiyor. Ancak bu refah seviyesi, ülkeye yerleşmek isteyenler için yüksek maliyetleri de beraberinde getirdi. Türk vatandaşları için İzlanda'da oturum izni almak, genellikle bir işverenin sponsorluğunu veya aile birleşimini gerektiriyor. OECD'nin 2025 Göç Raporu verilerine göre, İzlanda'ya yönelik göç akışı daha çok Polonya ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinden kaynaklanıyor. Türkler için ise İzlanda, kitlesel bir göç hedefi olmaktan ziyade, niş kariyer fırsatları veya macera arayışındaki bireylerin tercihi olmayı sürdürüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: