Başlatılan soruşturmada, suç gelirlerinin gerçek kişiler ve paravan şirketler aracılığıyla sistemli biçimde döviz büroları ve çeşitli finans kuruluşlarında kaynağından uzaklaştırıldığı değerlendiriliyor. Yetkililer, ortaya çıkarılan para aklama zincirinde yasa dışı bahis, sahte yatırım vaadiyle dolandırıcılık gibi suçlardan temin edilen varlıkların yasal finansal işlemlerle görünürde meşru hale getirildiğini tespit etti. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve bilirkişi raporları bu organizasyonun kurulduğunu, para transferlerinin ise arka planda yürütülen özel muhasebe sistemleriyle izlendiğini gösterdi.
Dördüncü defa düzenlenen bu operasyonun, Kapalıçarşı’daki döviz istasyonları üzerinden kurulan profesyonel aklama mekanizmasını deşifre etmeye yönelik olduğu belirtildi. Operasyonda yalnızca aracı şirket yöneticileri değil, sistemin finansal dönüşümünü sağlayan iki yazılım/bilişim firmasının temsilcileri de gözaltına alındı. Elde edilen deliller doğrultusunda suç gelirlerinin aklanmasına yardımcı olduğu düşünülen kişilere ilişkin adli kontrol kararları verildi. Ayrıca 335 milyon lira değerindeki 31 araç ve 74 taşınmaz hakkında el koyma işlemi gerçekleştirildi.
Soruşturmanın Kapsamı ve Etki Alanı
Son operasyon, İstanbul merkezli olmak üzere toplam 10 ilde gerçekleştirildi. Soruşturmanın başladığı süreçte 76 kişi gözaltına alındı ve emniyetteki işlemlerin ardından 74 şüpheli adliyeye sevk edildi. Bunlardan 26'sı tutuklandı, 36'sı hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulama kararı çıktı. Gözaltında olan 12 kişi hakkında ise ek yakalama kararı verildi. Soruşturmanın temel hedefi, yasa dışı bahis ve dolandırıcılık gelirlerinin ülke içinde ve dışında finansal sisteme entegre edilme yöntemlerini ortaya koymak olarak öne çıkıyor.
Para Aklama Sistemi ve Tespitler
Yetkililer, MASAK raporları ve bilirkişi belgelerine dayanarak suç geliri olarak elde edilen paraların çoğu zaman paravan şirketler üzerine açılan hesaplar ekseninde yönetildiğini belirtti. Özellikle Kapalıçarşı’daki döviz istasyonları, bankalar, e-para ve kripto varlık hizmet sağlayıcıları gibi finans kuruluşları aracılığıyla profesyonel bir para aklama ağının kurulduğu ve gelirlerin kaynağından uzaklaştırılarak yasal işlem görünümü kazandırıldığı tespit edildi. Bu sistem sayesinde yasa dışı bahis, yatırım dolandırıcılığı ve siber dolandırıcılıktan sağlanan varlıklar Türkiye finans sistemine sokuldu.
Operasyondan Sonra Süreçteki Gelişmeler
Operasyon tamamlandıktan sonra başsavcılığın yaptığı açıklamada, el konulan finansal varlıkların boyutu dikkate sunuldu. 335 milyon lira değerindeki araç ve taşınmazların haciz altına alınmasıyla, devlet suçtan elde edilen gelirlerin büyük bölümünü bloke etti. Dördüncü operasyonun, daha önce üç kez yapılan benzer operasyonların ardından en geniş çaplı çalışma olduğu, Kapalıçarşı’daki döviz istasyonlarının yanında çok sayıda yazılım, bilişim ve finans firmalarının da şüpheli olarak değerlendirildiği duyuruldu. Soruşturmanın bundan sonraki aşamalarında para aklama sistemlerinde adli ve mali açıdan yeni adımlar atılması bekleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: