Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs Çarşamba günü AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, PKK’nın fesih ve silah bırakma kararı sonrası Türkiye’nin “Terörsüz Türkiye” hedefinde yeni bir aşamaya geçtiğini belirtti. Bu süreçte, belediyelerdeki kayyum uygulamasının istisnai hale geleceği mesajını vererek, yerel yönetimlerde kapsamlı bir reform sinyali verdi. Erdoğan, yeni bir belediye yönetimi statüsü gerektiğini vurguladı ve yetki paylaşımı ile mali denetimlerin yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.
Erdoğan’ın açıklamaları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’teki Öcalan çağrısıyla başlayan ve DEM Parti’nin İmralı görüşmeleriyle hızlanan sürecin bir yansıması olarak görülüyor. Mardin, Batman, Halfeti gibi DEM Parti’li belediyelere atanan kayyumlar ve Esenyurt gibi CHP’li belediyelerdeki görevden almalar, tartışmaları alevlendirmişti. Erdoğan’ın yeni düzenleme önerisi, hem siyasi hem de hukuki boyutlarıyla dikkat çekiyor. İşte, açıklamaların detayları ve sürecin arka planı.
Kayyum uygulamasında yeni dönem
Erdoğan, PKK’nın fesih kararı sonrası belediyelerde kayyum uygulamasının istisnai hale geleceğini belirtti. “Terörün devri kapandı, bu safha demokrasi safhasıdır” diyerek, kayyum atamalarının terörle mücadele gerekçesinin zayıflayacağını ima etti. Fanatik’in haberine göre, bu açıklama, Mardin, Batman, Halfeti gibi DEM Parti’li belediyelere yapılan atamaların yeniden gözden geçirilebileceği şeklinde yorumlandı. Ancak, Erdoğan, kayyumların tamamen kalkacağına dair kesin bir taahhüt vermedi; bunun yerine siyasetin güçlenmesiyle istisnai bir uygulama olacağını vurguladı.
Yeni belediye statüsü önerisi
Erdoğan, yerel yönetimlerde kapsamlı bir reform ihtiyacına dikkat çekti: “Yeni bir belediye yönetimi statüsüne ihtiyaç var.” Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki yetki paylaşımının gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, vali ve kaymakamların koordinasyon görevlerinin daha aktif hale getirilmesini önerdi. Ayrıca, belediyelerin mali kaynaklarının yerel dinamikler ve merkezi kurumlarca denetlenmesi için yeni bir yapı kurulmasını savundu. Hürriyet’in 2004 tarihli haberine atıfla, mevcut Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun yetki dağılımı zaten tartışmalıydı; Erdoğan’ın önerisi bu tartışmayı yeniden alevlendirebilir.
Sürecin arka planı ve siyasi yankılar
PKK’nın 5-7 Mayıs’ta aldığı fesih kararı, MİT’in denetiminde ilerliyor. DEM Parti’nin 28 Aralık 2024 ve 22 Ocak 2025’teki Öcalan görüşmeleri, süreci hızlandırdı. Bahçeli’nin önerisiyle başlayan bu süreçte, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve DEM Parti’den Sırrı Süreyya Önder’in sağduyulu söylemleri Erdoğan tarafından takdir edildi. Ancak, 10 siyasi parti kayyumların kaldırılması için TBMM’ye ortak kanun teklifi sunmuş, AK Parti ve MHP bu öneriye katılmamıştı. Euronews’a göre, son 10 yılda 147 belediyeye kayyum atandı, bu da uygulamanın tartışmalı doğasını ortaya koyuyor. X platformunda, kullanıcılar Erdoğan’ın açıklamalarını “samimiyet testi” olarak değerlendiriyor.
İBB soruşturmaları ve denetim vurgusu
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ndeki soruşturmalara da değindi: “Karanlık şebeke ahtapota dönüşmüş, organize suç ülke güvenliği sorunu oldu.” İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden uzaklaştırılması ve Şişli, Esenyurt gibi CHP’li belediyelere kayyum atamaları, muhalefetin tepkisini çekmişti. Erdoğan, belediyelerin borç batağında olduğunu ve yerel yönetim sisteminin ıslah edilmesi gerektiğini savundu. BBC Türkçe’nin haberine göre, CHP, kayyumlara karşı erken seçim baskısı oluşturmayı planlıyor. Erdoğan’ın denetim ve yetki reformu önerisi, bu tartışmalara yeni bir boyut katabilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: