Gize Piramitleri’nin altında yapılan yeni jeoradar taramaları, daha önce bilinmeyen ve mevcut piramitlerden 10 kat daha büyük bir yapının izlerini ortaya çıkardı. Uluslararası bilim dünyası keşfi heyecanla karşılarken, bazı uzmanlar temkinli yaklaşıyor.
Mısır’ın Gize Platosu’nda gerçekleştirilen yeni yer altı taramaları, arkeoloji dünyasında büyük ses getirdi. Keops Piramidi’nin altında bugüne kadar bilinmeyen dev bir yer altı kompleksinin izlerine rastlandı. Jeoradar ve manyetik rezonans teknolojileriyle elde edilen görüntüler, uzun geçitler, büyük salonlar ve birbirine bağlı odalardan oluşan devasa bir yapıyı gözler önüne seriyor. İlk verilere göre bu yapı, yüzeydeki piramitlerden yaklaşık 10 kat daha büyük olabilir.
Araştırmanın sözcüsü arkeolog Nicole Ciccolo, İtalya’da düzenlenen uluslararası bir toplantıda yaptığı açıklamada, çalışmanın arkeolojik sınırları yeniden tanımladığını belirtti. Ciccolo, “Bu yapı sadece tarihsel değil, teknolojik olarak da önemli bir keşif. Yer altındaki karmaşık mimari, antik mühendisliğe dair bildiklerimizi tamamen dönüştürebilir,” dedi.
Ancak bazı bilim insanları bu iddialara daha temkinli yaklaşıyor. Denver Üniversitesi’nden radar uzmanı Profesör Lawrence Conyers, mevcut jeofizik teknolojisinin yerin bu kadar derinine sağlıklı veri göndermesinin mümkün olmayabileceğini savundu. “Bu kadar derin bir yer altı şehrinden bahsetmek şu an için fazla iddialı,” diyen Conyers, keşfin doğrulanabilmesi için hedefli kazılara ihtiyaç duyulduğunu ve verilerin bağımsız ekiplerle paylaşılması gerektiğini vurguladı.
Buna rağmen ilk veriler oldukça dikkat çekici. Özellikle yapının çevresinde tespit edilen taş blok düzenlemeleri, karmaşık tüneller ve dikdörtgen yapılar, buranın sıradan bir mezar alanı olmadığını düşündürüyor. Bazı araştırmacılar, bu yer altı kompleksinin sadece firavunlar değil, seçkin rahip sınıfı tarafından da kullanılmış olabileceğini öne sürüyor.
Sosyal medya ve popüler kültür ise keşfe her zamanki gibi hızlı tepki verdi. Bazı kullanıcılar yapının “uzaylılar tarafından” inşa edildiğini ileri sürerken, kimileri bunun Atlantis efsanesiyle bağlantılı olabileceğini iddia etti. Bilim insanları bu yorumlara temkinli yaklaşarak, çalışmanın sadece bilimsel yöntemlerle yürütüldüğünü ve yorumların veriyle desteklenmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Mısır hükümeti ve uluslararası arkeologlar, önümüzdeki aylarda yer altı kompleksine ulaşmak için sınırlı kazı çalışmalarına başlamayı planlıyor. Radyokarbon testleri, yapının yaşı hakkında daha net bilgiler sağlayacak. Bu devasa keşif, sadece Mısır tarihi değil, insanlık tarihi açısından da dönüm noktası olabilir.