Türk edebiyatının öncü isimlerinden Pınar Kür, 15 Temmuz 82 yaşında hayata veda etti. Yazar, akademisyen ve çevirmen kimlikleriyle tanınan Kür, bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu ve hastanede tedavi görüyordu. Vefat haberi, seslendirme sanatçısı ve yazar Yekta Kopan’ın sosyal medya paylaşımıyla duyuruldu. Kopan, “Pınar Kür’e veda ettik. Edebiyatımızın büyük kaybı… Başımız sağ olsun” diyerek üzüntüsünü ifade etti. Kür’ün eserleri, feminist bakış açısı ve toplumsal eleştirileriyle Türk edebiyatında derin izler bıraktı. Cenaze törenine dair detayların ailesi tarafından paylaşılması bekleniyor.
Hayatı ve akademik yolculuğu
Pınar Kür, 15 Nisan 1943’te Bursa’da doğdu. Sanatçı bir aileden gelen Kür’ün annesi İsmet Kür, Türk dili ve edebiyatı öğretmeni, babası Behram Kür ise Fransızca ve matematik öğretmeniydi. Robert Kolej’de lise eğitimini tamamlayan Kür, lisans eğitimini New York’taki Queens College ve Boğaziçi Üniversitesi’nde aldı. Paris Sorbonne Üniversitesi’nde karşılaştırmalı edebiyat alanında doktora yaptı. Akademik kariyerinde İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Okulu’nda İngilizce okutmanlığı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. 2013’te Ankara Öykü Günleri’nde onur ödülüne layık görülen Kür, çevirmenlik ve tiyatro alanında da önemli katkılar sundu.
Edebiyat dünyasındaki etkisi
Pınar Kür, 1971’de Dost dergisinde yayımlanan öykülerle edebiyat dünyasına adım attı. 1979’da yayımlanan Yarın Yarın romanıyla geniş bir okur kitlesine ulaştı. Asılacak Kadın (1979), toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve adaletsizliği ele alan cesur anlatımıyla büyük ses getirdi, ancak müstehcenlik suçlamasıyla toplatıldı; Kür, mahkemede beraat etti. Bitmeyen Aşk ve Bir Cinayetin Romanı gibi eserleri de güçlü kadın karakterleri ve psikolojik derinliğiyle dikkat çekti. 1984’te Akışı Olmayan Sular adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı. Kür’ün eserleri, tabulara meydan okuyan yaklaşımıyla feminist edebiyatın öncü örnekleri arasında yer aldı.
Özel hayatı ve vefat süreci
Pınar Kür, 1964’te tiyatro oyuncusu Can Kolukısa ile evlendi ve bu evlilikten oğlu Emrah Kolukısa doğdu. Emrah, sinema yazarı ve programcı olarak sanat dünyasında yer aldı. 1969’da sona eren evliliğin ardından Kür, özel hayatını medyadan uzak tutmayı tercih etti. Bir süredir sağlık sorunları yaşadığı bilinen Kür’ün ölüm nedeni hakkında ailesi henüz net bir açıklama yapmadı. Ancak, hastanede tedavi gördüğü ve yaşa bağlı komplikasyonların vefatına yol açmış olabileceği belirtiliyor. Cenaze bilgileri, oğlu Emrah Kolukısa başta olmak üzere aile tarafından yakında paylaşılacak. Kür’ün vefatı, edebiyat camiasında ve okurlarında derin bir üzüntü yarattı.
Yorumlar
Kalan Karakter: