Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 22 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Yaklaşık 2,5 saat süren toplantının ardından yayımlanan 8 maddelik bildiri, terörsüz Türkiye hedefini ve terör örgütlerinin tasfiyesi sürecinin titizlikle takip edildiğini vurguladı. Bildiride, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ gibi tehditlere karşı yurt içi ve dışında yürütülen operasyonlar değerlendirildi. Türkiye’nin bölgesel istikrar ve küresel barışa katkıları da öne çıktı. İletişim Başkanlığı’nın açıklaması, milli birlik ve refahın güçlendirilmesine yönelik kararlılığı yansıttı. Bildiri, Suriye, Gazze ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi uluslararası meselelere de değindi.
Terörle mücadele ve tasfiye süreci
Toplantıda, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlar ele alındı. Terörsüz Türkiye hedefiyle atılan adımların hassasiyetle izlendiği belirtildi. Tasfiye sürecinin her aşamasının titizlikle takip edildiği vurgulanarak, terörün ülke gündeminden kalıcı olarak çıkarılması ve milli birliğin güçlendirilmesi için kararlılık ifade edildi. Bu süreç, daha müreffeh bir Türkiye’nin inşası için kritik görülüyor.
Bölgesel iş birliği ve Suriye politikası
Bildiri, Irak, Suriye ve İran gibi komşu ülkelerle güvenlik iş birliğinin önemine işaret etti. Bölgenin tüm terör örgütlerinden arındırılmasının huzurlu bir dönemi başlatacağı kaydedildi. Suriye’deki gelişmelerde, yönetimin istikrar çabalarına verilen destek sürdürülecek. Uluslararası yaptırımların kaldırılmasına yönelik eğilim memnuniyetle karşılanırken, Suriye’nin egemenliğine zarar verebilecek girişimler kınandı ve istikrarsızlaştırma faaliyetlerine karşı tutum çağrısı yapıldı.
Gazze ve uluslararası barış çabaları
Gazze’de İsrail’in soykırım ve işgal politikalarının Orta Doğu barışını tehdit ettiği belirtildi. İsrail’in Filistin, Suriye, Lübnan ve Yemen’e yönelik saldırıları eleştirildi. Uluslararası aktörlere, bu tehditlerin bertaraf edilmesi için sorumluluk alma çağrısı yapıldı. Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Afrika’daki kardeş ülkelerin güvenlik ve istikrarına desteği artıracağı, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda ise barış diplomasisiyle katkısını sürdüreceği ifade edildi.
Azerbaycan-Ermenistan barışı
Bildiride, Azerbaycan ile Ermenistan’ın barış anlaşması taslağında mutabakata varması memnuniyetle karşılandı. Bölgedeki aktörlerin menfaatine olacak nihai barışın tesisi için gerekli koşulların sağlanması beklentisi teyit edildi. Türkiye’nin bu süreçte yapıcı rolü vurgulandı.
Kamuoyu tepkileri ve tartışmalar
Bildiri, kamuoyunda genel olarak destek gördü, ancak Suriye ve Gazze’deki gelişmelere yönelik ifadeler tartışma yarattı. Bazı çevreler, Türkiye’nin bölgesel istikrar için daha aktif adımlar atması gerektiğini savundu. Diğerleri, terörle mücadelede kararlılığın altını çizerek bildiriyi olumlu buldu. Sürecin nasıl ilerleyeceği, özellikle PKK’nın fesih kararı sonrası, merakla bekleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: