14 Mayıs Çarşamba günü, Silivri Atatürk Meydanı’nda düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart 2025’te tutuklanması sonrası başlayan halk buluşmalarının beşincisi oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kalabalığa hitap ederken, İmamoğlu’nun Silivri Cezaevi’nden gönderdiği mektup, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik tarafından okundu. Miting, Esenyurt, Beşiktaş, Beylikdüzü, Şişli, Beykoz belediye başkanları ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın da tutuklu bulunduğu Silivri’de, adalet ve özgürlük taleplerini yükseltti.
Özel, Silivri’yi “tarımın, turizmin ve sanayinin buluştuğu, güzel insanların omuz omuza yaşadığı” bir yer olarak selamlarken, İmamoğlu mektubunda “Silivri’nin zindanla anılmasına sebep olanlar, milletin iradesini yok sayanlardır” diyerek iktidarı eleştirdi. Her iki lider de tutuksuz yargılama, yargı bağımsızlığı ve demokratik bir Türkiye için mücadele vurgusu yaptı. X platformunda, miting “#SilivrideAdalet” etiketiyle geniş yankı buldu; kullanıcılar, Özel ve İmamoğlu’nun mesajlarını “cesur” ve “birleştirici” olarak nitelendirdi. İşte, mitingdeki konuşmaların detayları ve sürecin arka planı.
Ekrem İmamoğlu’nun mektubu
Ekrem İmamoğlu’nun Silivri Cezaevi’nden gönderdiği mektup, mitingin en duygusal anlarından biriydi. Özgür Çelik tarafından okunan mektupta, İmamoğlu, Silivri’deki hizmetlerini hatırlatarak başladı: “Dar gelirli hemşehrilerimizin, çiftçilerimizin yanında olduk. Silivri’de hayatın her alanını iyileştirdik.” Ancak, iktidarın “zindanları doldurmakla meşgul” olduğunu söyleyerek, yargı eliyle siyasetin dizayn edildiğini eleştirdi. “Güzelim Silivri’nin zindanla anılmasına sebep olanlar, milletin iradesini yok sayanlardır” diyerek, tek adam rejiminin baskıcı politikalarına karşı çıktı.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, kendi tutuksuz yargılama geçmişini hatırlattı: “Sen yargılanırken geçerli olan kurallar, ben yargılanırken neden geçerli değil? Tutuksuz yargılanmamdan neden korkuyorsun?” Yargıya baskı iddiasını vurgulayan İmamoğlu, “Silivri’deki davaların asıl savcısı sensin” dedi. Mektup, adaletli bir Türkiye vaadiyle sona erdi: “Bir kişinin bile haksız yere hapiste olmadığı, adil bir ülkeyi kuracağız. Millet büyüktür.” Mektup, alanda “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla karşılandı.
Özgür Özel’in konuşması
Özgür Özel, Silivri’yi kişisel bir bağla selamlayarak konuşmasına başladı: “Selanik doğumlu anneanneme, Üsküp doğumlu dedeme, Kırçova doğumlu babaanneme rahmet okumaya geldim.” Silivri’yi “tarımın, turizmin, sanayinin iç içe geçtiği” bir bölge olarak tanımlayan Özel, mitingin adalet ve özgürlük talebinin merkezi olduğunu vurguladı. İmamoğlu’nun tutukluluğunu “millet iradesine darbe” olarak nitelendiren Özel, “Bu zindanı özgürlük müzesi yapacağız” sözleriyle kalabalığı coşturdu.
Özel, yargı süreçlerindeki adaletsizliklere dikkat çekerek, “Tutuksuz yargılama hakkını savunan bir CHP var” dedi. Erdoğan’a meydan okuyan Özel, “İmamoğlu’nun suçluluğuna milleti ikna edersen, siyaseti bırakırım. Sen de aynısını yapar mısın?” diyerek siyasi bir düello önerdi. Ayrıca, Silivri Cezaevi’ni “Esad’ın Sednaya hapishanesinin işkencesiz versiyonu” olarak tanımladı ve tutuklu gençler, belediye başkanları ve Ümit Özdağ için özgürlük talep etti.
Mitingin siyasi bağlamı ve yankıları
Silivri mitingi, İmamoğlu’nun 23 Mart’ta “yolsuzluk”, “rüşvet”, “ihaleye fesat karıştırma” ve “suç örgütü kurma” suçlamalarıyla tutuklanması sonrası başlayan “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” hareketinin bir parçası. Şişli, Beylikdüzü, Başakşehir ve Beyazıt’taki önceki mitingler, halkın kayyum atamalarına ve yargı süreçlerine tepkisini göstermişti. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ve Ümit Özdağ’ın da Silivri’de tutulması, mitingi daha da anlamlı kıldı.
NTV’nin 14 Mayıs haberine göre, miting öncesi Silivri Atatürk Meydanı’nda yoğun güvenlik önlemleri alındı; Türk bayrakları ve İmamoğlu posterleriyle alan doldu. Özel’in “Silivri’den adalet yükselecek” mesajı, DEM Parti, TİP ve Sol Parti gibi muhalefet partilerinin de katılımıyla geniş bir dayanışma platformuna dönüştü. X platformunda, kullanıcılar mitingi “demokrasi şöleni” olarak nitelendirirken, bazıları “yargı bağımsızlığı” talebini vurguladı. Ancak, iktidar yanlısı bazı kullanıcılar, mitingi “terör destekçiliği” olarak eleştirdi, bu da tartışmaları alevlendirdi.
Sürecin arka planı ve gelecek beklentileri
İmamoğlu’nun tutuklanması, 19 Mart 2025’te diplomasının iptali ve ardından gözaltı süreciyle başladı. Halk TV’nin 7 Mayıs haberine göre, İmamoğlu’nun “silahlı terör örgütüne yardım” suçlamasıyla yargılanması, gizli tanıklar ve çelişkili deliller nedeniyle kamuoyunda tepki topladı. Özel, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin Türkiye genelinde birinci parti olmasını hatırlatarak, “Millet iradesi sandıkta kazandı, zindanla yenilemez” dedi. Adalet Bakanlığı’nın 14 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, “Yargı süreçleri bağımsızdır” denilse de, Özel bu söylemi “inandırıcı değil” bulduğunu belirtti.
Silivri mitingi, TBMM’de yerel yönetim reformu tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleşti. Erdoğan’ın 14 Mayıs’taki kayyumların istisnai olacağı önerisine Özel’in “vesayet kalksın” şartıyla destek vermesi, siyasi uzlaşma umutlarını artırdı. Ancak, DEM Parti’nin kayyumların tamamen kaldırılması talebi ve Zafer Partisi’nin Özdağ’ın serbest bırakılması çağrısı, sürecin karmaşıklığını gösteriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: