Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2 Temmuz’da NTV canlı yayınında PKK’nın silah bırakma sürecine dair önemli açıklamalar yaptı. “PKK’nın silah bırakma kararı sonrasında sahada gerçekleşmesini görme zamanı. Kısa bir süre içinde başlayacağını bekliyoruz, ancak bu zaman alacak” diyen Yılmaz, sürecin titizlikle takip edileceğini vurguladı. 12 Mayıs’ta PKK’nın fesih kararını duyurmasıyla başlayan “Terörsüz Türkiye” hedefi, tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. Yılmaz, sürecin başarısı için tüm siyasi partilerin katkısını beklediklerini ifade etti.
Silah bırakma süreci ve takvim
PKK, 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 5-7 Mayıs’ta olağanüstü kongre toplayarak silah bırakma ve fesih kararı aldı. Silahların, Birleşmiş Milletler gözetiminde Irak’ın Duhok, Erbil ve Süleymaniye bölgelerinde teslim alınması planlanıyor. Yaklaşık 3.500 “suça karışmamış” üyenin Türkiye’ye dönmesi, 300’e yakın yöneticinin ise Güney Afrika veya Norveç gibi ülkelere gitmesi gündemde. Yılmaz, net bir takvim vermese de, sürecin “kısa sürede” başlayacağını belirtti. Ancak, uzmanlar, lojistik ve siyasi komplikasyonlar nedeniyle tamamlanmanın aylar sürebileceğini öngörüyor. Sosyal medyada, “#TerörsüzTürkiye” etiketiyle destek mesajları paylaşılırken, bazıları provokasyon riskine dikkat çekiyor.
Sürecin siyasi boyutu ve tepkiler
Yılmaz, sürecin sağlıklı ilerlemesi için tüm partilerin iş birliği yapması gerektiğini vurguladı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEM Parti ile önümüzdeki hafta görüşeceğini duyurdu. Ancak, İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, PKK’nın Lozan Anlaşması ve 1924 Anayasası’na atıf yapmasını “tehdit” olarak niteledi. DEM Parti’den Mithat Sancar ise kararı “barış için tarihi bir adım” olarak değerlendirdi. X’te, Şamil Tayyar’ın “3-10 Temmuz’da ilk silah teslimi olacak” iddiası tartışma yarattı, ancak resmi bir doğrulama gelmedi. Yılmaz, provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini, MİT’in süreci titizlikle izleyeceğini söyledi.
Bölgesel ve uluslararası etkiler
Yılmaz, Türkiye’nin Suriye politikasıyla bağlantılı olarak, SDG gibi yapıların sürece dahil edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Suriye’de 8 Aralık’tan bu yana 316 bin kişinin gönüllü geri dönüş yaptığını ekledi. ABD ile CAATSA yaptırımlarının kaldırılması ve F-35 müzakereleri gibi konularda olumlu bir atmosfer oluştuğunu ifade etti. Uzmanlar, PKK’nın Suriye kolu YPG’nin de silah bırakmasının süreci karmaşıklaştırabileceğini belirtiyor. Sosyal medyada, “PKK’nın feshi Türkiye’yi güçlendirecek” yorumları kadar, “Kürt meselesi için daha fazla reform lazım” görüşleri de öne çıkıyor. Süreç, hem iç politikada hem de bölgede dikkatle takip ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: