Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM CHP Grup Toplantısında konuştu. 3 Aralık tarihini işaret eden Kılıçdaroğlu; temiz para hazır, vizyon hazır, plan hazır dedi. 3 Aralık 2022 tarihini bekleyin dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:
'BİR VE BERABER OLMAK ZORUNDAYIZ'
“Biz beraber olmaktan, birlikte olmaktan yanayız. Ayrılığı kabul etmiyoruz. Ayrışmanın hiç kimseye faydası yok. Beraber, birlikte olmak, konuşmak, dertlerimizi yani anayasada yazıldığı gibi tasada ve kıvançta birlikte olmak zorundayız.”
'BU ÜLKEDE BARIŞIN, HUZURUN ADRESİ BİZİZ'
“Gerçekten de bizi bir yapmak istiyorlar mı? Oturup konuşmamıza fırsat veriyorlar mı? Sorunlarımızı özgürce anlatabilme imkanı veriyorlar mı? Düşüncesini özgürce açıklama imkanı veriyorlar mı? Büyük bir sorunumuz var. Bu sorunu aşmak zorundayız. Bu sorunu aşacak olan milletimizin kendisi ve iradesidir. Sandığa giderken her bir vatandaşımın sorumluluğu var.
Benimde sorumluluğum var, benim kadar sıradan vatandaşın da sorumluluğu var. Huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kimsenin kimliği, inancını siyasete malzeme etmek istemiyorsanız çok açık ve net söylüyorum oyunuzu bize vereceksiniz. Bu ülkede barışın, huzurun adresi biziz. Kavgayı değil, helalleşmekten yana olan biziz. Biz 85 milyonu kucaklamak istiyoruz. Beraber, birlikte yaşamak istiyoruz.”
'ÜLKEYE DEMOKRASİYİ GETİRECEĞİZ'
“Sorunlarımız var biliyorum. Türkiye'yi buradan çekip çıkarmak zorundayız. Demokratik kurallar içinde yapmak zorundayız. Kimseye kin ve öfke duymadan yapmak zorundayız. Biz bunu yaptığımız zaman ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Her evde endişe var. Gelir düzeyi ne olursa olsun herkes endişeli. Türkiye'yi bu endişe girdabından çekip çıkarmak zorundayız. Diğer ülkeler refah içinde yaşarken biz neden derin bir yoksullukla karşı karşıya olalım? Bizim neyimiz eksik?”
'TÜRKİYE'Yİ BU GİRDAPTAN ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ'
“Siyasetin kör kuyusuna ülkeyi sokamazsınız. Soktuğunuz andan itibaren kavga ortamına toplumu ittiğiniz zaman o toplumda huzur bırakamazsınız. İnsanların düşünceleri farklı olabilir. Boşuna mı demiş atalarımız akıl akıldan üstündür diye. Oturalım, konuşalım. Konuşamayan, dertleşemeyen bir Türkiye var. Geçmişte iktidar partisine veya MHP'ye oy veren vatandaşlarım olabilir. Bir şey söylüyorum o kardeşlerime. Türkiye'nin bu gidişinden sizde huzursuzluk duyuyorsanız sandığa gidince oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız. Terör belası. Bu coğrafyadan terörden en büyük acıları yaşayan Türkiye'dir. Türkiye'yi bu girdaptan çıkarmak zorundayız. Terör konusunda beraber olmak zorundayız. Hep beraber karşı çıkmak zorundayız. Terörist sınırdan nasıl geçti, kim geçirdi, nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırları yol geçen hanına dönüyor? Sınırda gerekli önlemleri almazsanız teröristlere kapıyı aralamış olursunuz”
'BU TERÖRİST SINIRDAN NASIL GEÇTİ?'
“Güvenlik güçlerine teşekkür ediyoruz hemen yakalandılar ama asıl sorulması gereken soruyu daha sormadık. Bu terörist sınırdan nasıl geçti? Kim geçirdi onu sınırdan? O bölgede sürekli alan çalışması yapıldığı yazılıp söyleniyor. Nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırları yol geçen hanına dönüyor? Siz bu soruyu kendinize sormaz ve gerekli önlemleri almazsanız teröristlere kapıyı aralamış olursunuz. Daha pek çok uyuyan hücrenin olduğu yazılıyor çiziliyor. Teröristler aramızda geziyor. Ayakkabı numarasına kadar biliyorsanız bu nasıl oluyor arkadaş? Önlem alacaksınız kardeşim! Siz önlem aldınız da biz karşı mı çıktık? Bu belaya karşı ciddi önlemler alın diyoruz.
'UYUŞTURUCU TERÖRİSTLERİ DE VAR ARAMIZDA'
“Önlem alacaksınız. Siz terörle mücadele ettiniz biz karşı mı çıktık? Bir insanlık belası var ciddi önlemler alın diyoruz. Terörist dediğiniz sadece bir yönüyle değil. Uyuşturucu teröristleri de var aramızda. Yüz binleri zehirliyorlar. Onların teröristten ne farkları var? Nasıl oluyor da tonlarca uyuşturucu ülkeye giriyor? Bunu soruyorum, kızıyorlar. Devleti yöneten birisi uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirir mi? Kızıyorlar, hakaret ediyorlar. Biz doğruyu söylüyoruz. Teröristten ne farkı var bunların? Ellerini kollarını sallayarak geziyorlar.
'TÜRKİYE'Yİ ZEHİRLİYORLAR'
“Türkiye öyle bir noktaya geldi ki uyuşturucu baronlarının, mafya liderlerinin hesaplaştığı bir ülkeye döndü. Birbirlerini öldürüyorlar. Böyle bir Türkiye'yi kabul etmiyoruz. Terör dediğiniz bir tane değil. Türkiye'yi zehirliyorlar. Her birimizin sorumluluğu var. Terör konusunda birbirimizi suçlamamız değil akılcı politikalar üretmemiz lazım. Bugüne kadar doğru dürüst akılcı politikalar üretilmedi. Son 20 yıla bakın. Rahmetli Ecevit iktidarı teslim ettiğinde terör bitmişti zaten nasıl oldu da bu kadar yeniden dallandı budaklandı? Oturup bunu devleti yönetenlerin düşünmesi lazım.”
'DEVLET BÖYLE YÖNETİLMEZ'
“Bu iş oy işi değil, öyle bakarsanız bu işi çözemezsiniz. O kadar büyük açmazlarla karşı karşıyayız ki çözülmesi lazım bunun. Birisi bir devleti suçlarken açıkça öbürü aynı devletin başkanını karşılıyor, taziyesini kabul ediyor. Nasıl bir anlayış bu? Devlet böyle yönetilmez. Beş yaşındaki çocuk sınırlarımızın ötesinden atılan bir roketle hayatını kaybediyorsa o çocuğun vebali bu devleti yönetenlerin omuzlarındadır. Annesinin babasının yaşadığı dramı kendi vicdanlarında ölçüp tartmazlarsa bu sorunu çözemezler. Ortam çok karanlık bir ortam. Türkiye'nin buradan çıkması lazım.”
'İSTANBUL'DAN HALA İNTİKAM ALMAKTAN VAZGEÇMEDİNİZ Mİ?'
“Bir taraftan terör, uyuşturucu, kadına şiddet. Kadınlardan ne istiyorsunuz siz Biz parti olarak sorumluluğunuzun gereğini ana muhalefet partisi olarak yaptık. 5 Aralık 2020'de Yaşam Haktır diye hem bir internet sitesi hem bir telefon hattı kurduk. Bir kadın şiddete uğruyorsa bu telefonu arasın destek vereceğiz dedik. Yapması gereken iktidar partisi, yapmıyor, yapamıyor, beceremiyor. Biz ana muhalefet partisi olarak yapıyoruz. Devleti soyulacak organ olarak gördüğünüz andan itibaren dünyanız değişir.
Hepimiz kentlerde yaşıyoruz, kırsalda yaşayan nüfus çok azaldı. Bizlerde doğanın bir parçasıyız aslında. Siz kentin yeşil alanlarını beton ormanına döndürürseniz bu olmaz. İstanbul'da Kemerköy'de büyük bir alanı imara açıyorsunuz. İstanbul'dan hala intikam almaktan vazgeçmediniz mi? Ranttan hala vazgeçmediniz mi? Az kaldı iktidar olduğumuzda ben onlara göstereceğim.”
'DERİN BİR YOKSULLUKLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
“Bir şehirde yaşamanın yolu o şehirde huzur içinde olmaktır. Karnım doymalı, gezmeliyim o kenti. Çocuklar salıncakta sallanabilmeli. Nerede yeşil var hemen orayı imara açıyorlar. Bırakmışlar sorunları 3-5 kişi kazanacak diye bunun hesabını yapıyor. O 3-5 kişinin de Allah belasını versin. Ağaca kıymayın. Değiştireceğiz.
Derin bir yoksullukla karşı karşıyayız. Tarımsal girdi fiyatları indeksi yıllık yüzde 138.5 oldu. Çiftçi gübre, fide, ilaç alırken yüzde 138 artışla alacak. 'Neden bu zam oluyor' diye esnafı, üreticiyi suçluyorlar. Sizin suçlamaya hakkınız yok. Devleti yönetenler tedbir alırlar. Süt üreticileri aylardır bağırıyorlardı. Süt sağdıkları ineği kesime gönderdiler. 'Bütün dünyada fiyat artıyor' diyorlar. Tamam artabilir ama hiçbirisinde yüzde 138 enflasyon yok”
ÖĞRETMENLERİN YAŞADIĞI SORUNLAR
“Öğretmenlerin ciddi sorunları var. Öğretmen kardeşlerimi sınava soktular. Hiç endişe etmeyin, eğer biz yani CHP, öğretmenleri kamuda ayrıcalıklı bir sınıf haline getirmezsek görevimizi yapmamış oluruz. Öğretmenlerin tamamını Hakimler ve Savcılar Kurulu gibi özel bir yasa çıkartacak ayrıcalıklı sınıf haline getireceğiz. Bugün çocuğunu okula gönderen hiçbir aile eğitim sisteminden memnun değil. Sevgili anneler sizi anlıyorum. Çocuklarınızı iyi eğitmek istiyorsunuz bunu da anlıyorum. Hiç endişe etmeyin tamamını yapacağız.