1 Ekim 2022 tarihinde yeni yasama yılı açıldı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ilk grup toplantısında Meclis'i 81 ilden gelen 600 gençle doldurdu. Kılıçdaroğlu sosyal medya yasasından, iktidar eleştirilerine kadar birçok konuyu konuşmasında ele aldı. Gençler ise “Barışa barışa kazanacağız” sloganı atarak Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verdi.
“HERKES İSTEDİĞİ MÜZİĞİ DİNLEYECEK”
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında Ankara'da öldürülen müzisyen Onur Şeref hakkında konuştu. Kılıçdaroğlu “Her toplantıya bazen acı haberlerle başlıyoruz. Bir müzisyenimizin öldürülmesi hepimizin yüreğinde derin izler bıraktı. Bir müzisyeni öldürmek, bu kadar kavga, kamplaşma toplumu nereye götürecek? Sevgili gençler, Türkiye'yi barıştırmak istiyorum. Türkiye'de huzur olsun istiyorum. Türkiye'de her genç bu ülkenin caddelerinde, parklarında özgürce gezsin istiyorum. Her genç istediği müziği dinlesin, yapsın istiyorum. Türkiye'de her genç düşünce özgürlüğüne sahip olsun, siyasetçileri yeri geldiğinde rahatlıkla eleştirebilsin. Özgürlük, huzur yani bu ülkede hangi görüşten, inançtan, kimlikten olursa olsun hep beraber huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bunun yolunu açmak istiyorum.” diyerek peş peşe yaşanan konser iptallerine ve artan şiddet olaylarına bakışaçısını bu sözlerle anlattı.
“CUMHURİYETİ DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRACAĞIZ”
“Adaletin olmadığı bir yerde gençlik, üretim, düşünce özgürlüğü, hak-hukuk, devlet olmaz. Devleti inşa edeceğiz, adalet üzerine inşa edeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk'ün size emanet ettiği Cumhuriyet'i 100. yılda ikinci yüzyıla giderken o Cumhuriyet'i demokrasi ile taçlandıracağız. Bunun sözünü veriyorum size. En büyük gücüm bu ülkenin gençleri yani sizlersiniz. 7.5 milyon gencimiz ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. 7.5 milyon gencin tarihsel bir sorumluluğu var. Ya bir dikta yönetimine kalıcılık sağlayacağız ya da bir dikta yönetimini demokratik yollarla sonlandıracağız. İkincide benimle beraber olmaya hazır mısınız? Hazırsanız beraber çalışacağız. “
“SEÇİM ÖNCESİ 'SUSTURMA' YASASI”
“Sesinizi kısmak isteyebilirler. Onun hazırlıklarını yapıyorlar. Dezenformasyon yasası getirdiler. Geçen dönem CHP'liler buna karşı çıktı, geri çektiler. Şimdi ilk önce bu yasa teklifini getiriyorlar. İki tür medya var şu anda. Bir gazeteciliğin hakkını veren, eleştirel olarak olaylara bakan, gerçekleri topluma aktaran özgürlükçü medya diyoruz. Burada görev yapanlar gerçek anlamda birer gazeteci. Bu özgür medyada görev alan ve kalemini satmayan bütün gazetecilere buradan selamlarımızı, saygılarımızı gönderiyorum. Kalemini, dolayısıyla iradesini satan gazetecilere gazeteci denmez. Onun adına da 'havuz medyası' diyoruz. Havuz medyasının neler yaptığını, toplumu nasıl kamplaştırdığını, beğenmediği kendilerini övmediği insanları nasıl düşman ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Yalanın her türlüsünü yazabiliyorlar. Bakın televizyon kanallarına hiçbir AK Partili milletvekili tartışma programlarına katılamaz, katılmıyor zaten. Çünkü vicdanı olan AK Parti milletvekilleri doğruyu söylerse ne olur diye kaygı içerisindeler. Kalemini satan gazeteci kimlikli insanları çıkarıyorlar. Hiçbirisi gazeteci değil. Kalemini satan insandan gazeteci olmaz.”
“YANDAŞ MEDYAYA PARA AKITIYORLAR”
“Basın İlan Kurumu, Basın İnfaz Kurumu'na dönüştü. Demokrasi bu değildir. Demokrasiyi savunuyoruz, baskı rejimini değil. Havuz medyasının gazeteleri… Sabah, Akşam bir sürü gazeteleri var. Bayide yok trajları 100 binin üzerinde, dünyanın parası aktarılıyor. Sizin ödediğiniz vergilerle aktarılıyor.”
“Bütçe konuşmasında trajların sağlıklı bir bağımsız kuruluş tarafından denetlenmesi ve ilanların buna göre verilmesini istedim yapmıyorlar. Sizin ödediğiniz vergileri havuz medyasına aktarıyorlar. Hiç merak etmeyin hepsini beraber çözeceğiz.”
“BEŞLİ ÇETEYE GEÇİT YOK”
“Havuz medyası her kanaldan besleniyor. En büyük kaynağı beşli çete. Beşli çetenin varlık nedeni havuz medyası, havuz medyasının varlık nedeni de beşli çetedir. O nedenle söylüyorum geliyor gelmekte olan, beşli çeteyi bulacağız ve yakalayacağız onları.”