Türkiye’nin ekonomik lokomotiflerinden biri olan tekstil sektörü, artan maliyetler ve finansman zorlukları nedeniyle zor günler geçiriyor. İstanbul’un tekstil merkezleri Merter, Laleli ve Zeytinburnu’nda birbiri ardına kapanan dükkânlar, sektördeki krizin boyutlarını gözler önüne seriyor. Yılın ilk yarısında 300 şirketin konkordato ilan etmesi ve küçük esnafın iflas başvurusu bile yapamadan kepenk indirmesi, sektörün geleceği için alarm zillerini çaldırıyor. Peki, tekstil sektörünü bu noktaya getiren nedenler neler ve esnaf bu krizden nasıl etkileniyor?
Fahiş kiralar ve artan maliyetler esnafı boğuyor
İstanbul’un tekstil bölgelerinde faaliyet gösteren işletmeler, özellikle fahiş kira bedelleri ve yükselen üretim maliyetleri altında eziliyor. Merter’de dükkân kiralarının 5 bin ila 20 bin dolar arasında değiştiği belirtiliyor. Buna ek olarak, hammadde fiyatlarındaki artış, enerji faturaları ve işçilik maliyetleri, esnafın belini büküyor. Sektör temsilcileri, iç pazarda talebin azalması ve ithal hammaddeye olan bağımlılığın maliyetleri katladığını vurguluyor. Bir esnaf, “Kira, vergi, sigorta derken ay sonunda eksi bakiyedeyiz. Satış yapamıyoruz, çünkü kimse alım gücüne sahip değil” diyerek durumun vahametini ortaya koyuyor.
Konkordato dalgası sektörü sarsıyor
Yılın ilk 6 ayında 300 tekstil ve hazır giyim şirketinin konkordato ilan etmesi, sektördeki krizin derinliğini açıkça gösteriyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), konkordato sürecinin maliyetlerini bile karşılayamıyor ve birçok esnaf sessizce dükkânlarını kapatmak zorunda kalıyor. Bu durum, hem istihdam kaybına hem de iç piyasada ciddi bir daralmaya yol açıyor. Zeytinburnu’nda bir esnaf, “Büyük firmalar devlet desteğiyle ayakta kalırken, küçük esnaf boğuluyor. Gemi su alıyor, ama ilk batan bizler oluyoruz” diyerek adaletsizliğe dikkat çekiyor.
Sokaklar boş, umutlar tükeniyor
Merter, Laleli ve Zeytinburnu gibi tekstilin kalbinin attığı bölgelerde, hafta içi gündüz saatlerinde bile sokaklar sessiz, vitrinler boş. Kapalı dükkânlar ve asılı kiralık tabelalar, sektördeki çöküşü adeta belgeliyor. 30 yıllık bir tekstil esnafı, “Bu kadar kötü bir tablo görmemiştim. Çin’den gelen ucuz ürünler piyasayı ele geçirdi, biz siftah yapamıyoruz” diyor. Yüksek faiz oranları, döviz kuru baskısı ve azalan talep, esnafın dayanma gücünü tüketiyor. Sektör temsilcileri, bu gidişle tekstil sektörünün daha büyük bir çöküşle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunuyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: