ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin detaylarını açıklayarak diplomasi dünyasında yankı uyandırdı. NATO Zirvesi için 24 Haziran’da Hollanda’ya giderken Air Force One’da gazetecilere konuşan Trump, Putin’in İran konusunda arabuluculuk teklifine, “İran değil, senin hakkında yardıma ihtiyacım var” yanıtıyla Rusya’ya odaklandığını gösterdi. Bu sözler, ABD-Rusya ilişkilerinde yeni bir yakınlaşma sinyali olarak yorumlanırken, Trump’ın İran’da rejim değişikliğine karşı temkinli duruşu ve NATO’ya yönelik eleştirileri de dikkat çekti. Görüşmenin, Ukrayna Savaşı ve enerji piyasaları gibi küresel meselelerde işbirliği arayışını yansıttığı belirtiliyor.
Trump-Putin görüşmesi: Rusya ile anlaşma sinyali
Trump, Putin ile 50 dakikalık telefon görüşmesinde İran’ın nükleer programından Ukrayna Savaşı’na kadar birçok konuyu ele aldığını söyledi. CNN’e göre, Putin, İran-İsrail geriliminde arabulucu olmayı önerdi, ancak Trump bu teklifi reddederek Rusya ile doğrudan bir anlaşmaya öncelik verdi. “Umarım Rusya ile yakında bir anlaşmaya varabiliriz” diyen Trump, özellikle enerji fiyatlarının düşük kalmasının çatışmaları azaltacağını savundu. Reuters’a göre, Trump’ın bu yaklaşımı, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri baskısına rağmen Moskova ile diyaloğu sürdürme isteğini yansıtıyor. Kremlin Sözcüsü Yuri Ushakov, görüşmenin “iş odaklı” geçtiğini ve iki liderin kişisel ilişkilerinin yapıcı bir atmosfer yarattığını belirtti. Trump’ın “Rusya ile çalışmak istiyorum” ifadesi, NATO Zirvesi öncesi Moskova’ya zeytin dalı uzattığı şeklinde değerlendirildi.
İran politikası: Rejim değişikliği kaosa yol açar
Trump, İran konusunda dikkatli bir dil kullandı ve rejim değişikliğinin “büyük bir kaosa” yol açabileceğini vurguladı. The Guardian’a göre, bu açıklama, Trump’ın daha önce İran’a karşı sert söylemlerine kıyasla daha ılımlı bir pozisyona işaret ediyor. İran’ın nükleer programına dair görüşmelerde Rusya’nın arabuluculuğunu reddeden Trump, “İran’ın gelişmesini engelleyen rejimdir” diyerek Tahran yönetimine eleştirilerini sürdürdü, ancak doğrudan müdahale çağrısı yapmadı. NBC News’e göre, Trump, İran’ın nükleer silah geliştirmesine izin vermeyeceğini Putin’e iletti ve bu konuda iki liderin hemfikir olduğu belirtildi. Ancak, İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi’nin Moskova’da Putin ile görüşmesi ve diplomasiye bağlılık mesajı, Trump’ın bu çıkışlarının Tahran’da temkinle karşılandığını gösteriyor.
NATO ve Biden’a sert eleştiriler
Trump, NATO Zirvesi öncesi ittifaka yönelik eleştirilerini yineledi. “NATO yoksuldu, ben fark ettim” diyerek, 2016’daki ilk döneminde üye ülkeleri savunma harcamalarını artırmaya zorladığını savundu. Financial Times’a göre, Trump’ın bu söylemi, NATO’nun savunma bütçelerini artırma taahhüdüne atıf olsa da, ittifak içinde bazı müttefikleri rahatsız etti. Trump, NATO’nun caydırıcılık kapasitesini övse de, Avrupa’nın güvenlik politikalarında daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ima etti. Öte yandan, eski Başkan Joe Biden’a yüklenen Trump, Biden’ın otomatik imza cihazı (auto pen) kullanmasını “beceriksizlik” olarak nitelendirdi. The Hill’e göre, bu eleştiri, Trump’ın 2024 seçimleri sonrası Biden’ın mirasını hedef alan siyasi hamlelerinin bir parçası. Trump’ın bu çıkışları, iç politikada muhaliflerine mesaj gönderirken, dış politikada dikkatleri üzerine çekti.
Trump’ın Putin ile görüşmesi ve NATO Zirvesi’ndeki tutumu, ABD’nin küresel liderlik vizyonunu yeniden tanımlıyor. Rusya ile olası bir anlaşma, Ukrayna Savaşı’nın seyrini değiştirebilirken, İran politikasında temkinli bir yaklaşım benimsenmesi, Ortadoğu’daki gerilimleri izleyen dünya için kritik bir sinyal. Erdoğan’ın da aynı zirvede yer alması, Türkiye’nin NATO içindeki rolünü ve bölgesel meselelerdeki ağırlığını bir kez daha gündeme taşıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: