TUSAŞ ve Airbus ortaklığında yürütülen süreç sonucunda İspanya Savunma Bakanlığı ile imzalanan anlaşmanın toplam büyüklüğü 2,6 milyar euro olarak kayıtlara geçti. Bu anlaşma, Türkiye'nin bir NATO üyesine gerçekleştirdiği ilk yüksek teknolojili jet uçağı ihracatı olması bakımından büyük önem taşıyor.
Avrupa havacılık pazarında dengeleri değiştiren bu hamle, Türkiye'nin küresel savunma tedarik zincirindeki rolünü de güçlendiriyor. İspanya'nın yeni nesil eğitim platformu ihtiyacını karşılamak üzere seçilen HÜRJET, uluslararası rakiplerini geride bırakarak teknik üstünlüğünü kanıtladı. İmzalanan sözleşme yalnızca uçak tedarikini değil, aynı zamanda kapsamlı bir lojistik ve eğitim desteğini de içeriyor. Proje, Türk mühendisliğinin tasarım ve üretim kabiliyetlerinin Avrupa standartlarında tescillendiğini gösteriyor.
Teslimat Takvimi ve 30 Uçaklık Dev Filo
Anlaşmanın detaylarına göre İspanya, hava kuvvetlerinin modernizasyonu kapsamında toplam 30 adet HÜRJET tedarik ediyor. Üretim süreci TUSAŞ tesislerinde titizlikle yürütülecek olan uçakların teslimat takvimi de netleşti. Planlamaya göre ilk HÜRJET teslimatı 2028 yılının son çeyreğinde yapılacak. Teslimatların belirlenen periyotlarla devam etmesi ve sürecin 2036 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor. Bu uzun vadeli iş birliği, iki ülke arasındaki savunma ilişkilerini de stratejik bir boyuta taşıyor.
Simülasyon ve Eğitim Altyapısı da Pakette
2,6 milyar euroluk bütçe, sadece platform satışını değil, uçağın operasyonel ömrü boyunca ihtiyaç duyulacak tüm destek unsurlarını kapsıyor. İhracat paketi içerisinde muharip pilot eğitimi için gerekli olan entegre yazılım ve donanımlar, gelişmiş simülasyon sistemleri ve bakım-idame altyapısı yer alıyor. İspanyol pilotlar, eğitimlerini Türk mühendislerinin geliştirdiği bu yüksek teknolojili sistemler üzerinden alacak.
Haluk Görgün: "Savunma Sanayiimiz Yeni Bir Eşiğe Ulaştı"
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, anlaşmanın Türk savunma sanayii için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Görgün, milli imkanlarla üretilen bir jetin NATO üyesi bir Avrupa ülkesi tarafından tercih edilmesinin, sektörün ulaştığı olgunluk seviyesini gösterdiğini belirtti. Bu ihracatın nitelik ve ölçek bakımından Türkiye'yi küresel pazarda "yön veren" bir konuma yükselttiğini ifade eden Görgün, başarının diğer Avrupa ve Latin Amerika ülkeleri için de referans olacağını kaydetti.
Yorumlar
Kalan Karakter: