Gazete, Maduro ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki yakın ilişkilerin bu senaryoyu güçlendirdiğini ve Ankara'nın böyle bir rolle F-35 savaş uçağı programına yeniden katılma fırsatı yakalayabileceğini belirtiyor. Bu gelişme, Trump yönetiminin Venezuela'ya yönelik askeri ve diplomatik hamlelerini yansıtıyor.
Maduro'nun 2024 seçimlerindeki tartışmalı zaferini tebrik eden az sayıdaki liderden biri Erdoğan olmuştu. İki ülke arasındaki bağlar, bakan düzeyinde ziyaretler ve ticari anlaşmalarla pekişirken, gazete bu ilişkinin Maduro için güvenli bir çıkış yolu sunduğunu aktarıyor. ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı ve Trump'ın "kolay ya da zor yolla" Maduro'yu iktidardan indirme tehdidi, senaryonun arka planını oluşturuyor.
Maduro-Erdoğan İlişkileri Sürgün Senaryosunu Şekillendiriyor
Maduro, 2024'te kendisini yeniden başkan ilan ettiğinde Erdoğan'dan gelen tebrik mesajı dikkat çekmişti. Maduro da 2023'te Erdoğan'ın yemin törenine katılarak "kardeşim" hitabıyla desteğini göstermişti. The Washington Post, bu kişisel bağın yanı sıra iki ülke arasındaki diplomatik trafiği vurguluyor. Son yıllarda Venezuela heyeti sık sık Ankara'yı ziyaret ederken, ticari hacim belirgin şekilde yükseldi.

Gazete, Maduro'nun Rusya, İran veya Küba gibi müttefiklerini tercih etme ihtimalinin düşük olduğunu yazıyor. Uzmanlara göre bu ülkeler yeterli güvenlik sunmuyor. Türkiye ise hem siyasi hem ekonomik bağlarla öne çıkıyor. ABD yetkilileri, Venezuela'dan Türkiye'ye gönderilen altınların bir kısmının İran'a aktarıldığını ve Maduro ailesinin Türkiye'de hesapları bulunduğunu iddia ediyor. Bu iddialar, ilişkilerin derinliğini gösteriyor.
Washington Institute'ten Soner Çağaptay, Türkiye'nin hem Trump hem de Maduro için "tatlı nokta" olduğunu belirtiyor. Çağaptay'a göre Rusya'ya gitmek Maduro'yu "görünmez" kılar, Küba veya İran ise özgürlüğünü kısıtlar. Türkiye ise yüzünü koruyan ve güvenli bir yaşam sağlayan bir seçenek sunar. Johns Hopkins Üniversitesi'nden Lisel Hintz de Ankara'nın bu rolde Trump'ın dış politika hedeflerine katkı sağlayabileceğini ekliyor.
Trump Yönetimi Maduro'ya Karşı Baskıyı Artırıyor
Trump, Maduro'yu iki terör kartelinin lideri olmakla suçluyor. ABD, uyuşturucu kaçakçılığı iddialarıyla küçük teknelere yönelik operasyonlarda 80'den fazla kişiyi öldürdü. Bu hamleler Kongre'de hem Demokratlar hem Cumhuriyetçiler tarafından hukuki temelden yoksunlukla eleştiriliyor. Beyaz Saray, Maduro hakkında 50 milyon dolar ödül koydu ve Uluslararası Ceza Mahkemesi insanlığa karşı suç soruşturmasını sürdürüyor.
ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı, 15 bin askerden F-35 jetlerine ve nükleer denizaltılara uzanıyor. Bu, 1990'lardaki Panama operasyonundan beri en büyük Karayip yığınağı olarak kaydediliyor. Politico'ya göre Trump ekibi, Maduro'yu sürgüne gönderme seçeneklerini masada tutuyor. Beyaz Saray sözcüsü Anna Kelly, Türkiye'ye sürgün tartışmalarına "yorum yok" yanıtını verdi. Türk Büyükelçiliği de sorgulara sessiz kaldı.
Venezuela hükümeti, Maduro'nun ülkeyi terk edeceği haberlerini reddediyor. Maduro, son konuşmasında Caracas'ta kalacağını ve emperyalist tehditlere karşı direneceğini söyledi. Operasyon Southern Spear kapsamında ABD, Tren de Aragua çetesini ve Maduro'ya yakın figürleri hedef alıyor. Uzmanlar, Maduro'nun kaldırılmasının Venezuela'da istikrarsızlığı artırabileceğini ve rakip askeri fraksiyonları güçlendirebileceğini uyarıyor.
Türkiye'nin F-35 Programına Dönüş Fırsatı
The Washington Post, Türkiye'nin Maduro'yu kabul etmesi halinde ABD'yle ilişkilerde stratejik kazanç elde edebileceğini yazıyor. Ankara, 2019'da Rus S-400 alımı nedeniyle F-35 programından çıkarıldı. Hintz'e göre böyle bir arabuluculuk, F-35'e dönüş için kaldıraç yaratır. Türkiye'nin Hamas yetkililerine ev sahipliği yapması, Moskova-Kiev görüşmelerini organize etmesi ve Suriye'deki rolü, krizlerde arabulucu konumunu kanıtlıyor.
Çağaptay, bu senaryonun Erdoğan'ı Trump'la dördüncü krizde yardımcı kılan bir fırsat olarak gördüğünü söylüyor. Türkiye, Venezuela petrolü ve altın ticaretinde zaten aktif. ABD'nin altın sevkiyatlarıyla ilgili iddiaları, ekonomik bağları karmaşıklaştırıyor. Gazete, sürgün anlaşmasında Maduro'nun ABD'ye iade edilmemesi gibi garantilerin olabileceğini belirtiyor. Bu, yolsuzluk ve narkoterör davalarından kaçınmayı sağlar.
Venezuela muhalefeti, María Corina Machado öncülüğünde post-Maduro dönemi için özgürlük manifestosu yayınladı. Machado, ABD askeri müdahalesini destekliyor. Ancak NPR'ye göre böyle bir adım riskli ve maliyetli olur. Venezuelan diaspora, Florida'da lobi yapıyor. The Conversation, baskının Maduro'yu hızla devirmeyeceğini ve ters tepebileceğini yazıyor. Vox, ABD'nin Karayip'teki ateş gücünün II. Dünya Savaşı'ndan fazla olduğunu aktarıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: