Ama gerçek olan bir şey var ki Papa bir din adamından çok bir siyasetçi gibi davrandı ve gelecek politikalar hakkında oldukça işaret verdi.
Papa’nın İznik ziyareti tartışıladursun, ona geçmeden önce Papa’nın bütün ziyaret edeceği kurumlar açısından bu seyahatin ana hatlarını okumakta fayda var.
Bence Papa’nın, Patrikhane ziyareti çok anlamlı. Bilindiği gibi, Katolik ve Ortodoks kiliseleri, Patrik ve Papa’nın birbirlerini karşılıklı aforoz etmesi ile, 1054 yılında büyük ayrılığı yaşamışlardı. Ancak 1965 yılından sonra görülen yumuşama ortamı iki kilise üzerinde etkili olmuştu ve aforozların kaldırılması ile de bir ortak yol bulma arayışları başlamıştı.
Papa 14. Leo’nun sürekli “ekümenizm” vurgusu ve ortak ayin yapmaları bu amaca giden yolda önemli adımlardı. Özellikle de ortak deklarasyonda Paskalya Yortusu için “Her yıl Bayramların Bayramı’nı birlikte kutlayabilmek için olası bir çözüm arayışını sürdürme yönündeki ortak arzumuzu yineliyoruz.” ifadesi aslında Paskalya Yortusu’nu aşıp ortak bir takvim ve ritüel yaratma isteğini de belirtiyordu.
Bir başka açıdan baktığımızda ise Papa 14. Leo’nun bu yaz başında İznik Konsili’nde de görüşülen ortak Paskalya tarihi belirlenmesi konusuna vurgu yapması ve istekli olduklarını söylemesi de ileride de vurgulayacağımız gibi İznik Konsili’ni farklı bir gözle gördüğünü ve iki kilisenin birleşmesi bağlamında verdiği önemi göstermektedir.
Öte yandan dünyada yaşanan politik gelişmelerin ise kiliselerin rolünü daha da belirginleştirmiş olması da bu yakınlaşmayı zorlayan faktörlerden. Özellikle Rus kilisesinin giderek artan ağırlığının Amerika ve Batı’yı bir denge arayışına zorlaması da İstanbul’daki patrikhanenin önemini arttırmıştı. Bugün yaşanan gelişmelere Rusya politikalarında kilisenin kullanışlı bir araç olduğunu da göstermektedir.
Aynı şekilde Papa’nın Ermeni Patrikhanesine bağlı bir kiliseye gitmesi ve Mor Efrem Süryani Ortodoks Kilisesi ziyareti de bu çerçevede değerlendirilecek eylemlerdir.
Papa’nın İstanbul’daki Patrikhane hakkında planını açığa vuran bir önemli nokta da ziyaret tarihidir. İstanbul, “Nova Roma” adı ile Doğu Roma’nın başkenti olduktan sonra, Hristiyanlığın kabulü ile İstanbul Kilisesi’nin konumu gündeme gelmişti. Roma’daki kilise bir Havari, Aziz Petrus tarafından kurulmuş olarak kabul edildiği halde İstanbul Kilisesi’nin bir kurucu havarisi yoktu. Bu can sıkıcı duruma bulunana çare ise İstanbul Kilisesi’nin, tarihi gerçeklere uymasa da Petrus’un kardeşi olan Aziz Andreas tarafından kurulduğunu kabul etmekti. Böylece iki kardeşi kurduğu kiliseler de kardeş olacaktı. Papa’nın ziyaretini özellikle Aziz Andreas günü olan 30 Kasım’a denk getirmesi de iki kilisenin birleşmesi demesek de ortak hareket etmesi için önemli bir mesaj.
Öte yandan, Papa ve Patrik’in de ortak bir deklarasyona imza atacak olmaları çok büyük önem taşımakta. Anımsanacağı gibi, Papa Franciscus’un 2014 yılında, yine Aziz Andreas günündeki ziyaretinde Patrik Bartholomeos ve Papa ortak bir deklarasyona imza atıp iki kilisenin birleşmesi yönündeki niyetlerini belli etmişlerdi. Bu seneki ziyarette de bu gelenek bozulmayıp ortak bir deklarasyonla bu niyet daha da güçlendirilecek.
Gelelim Papa’nın İznik ziyaretine… İznik 325 yılına toplanan konsil açısından Hristiyanlık tarihinde büyük önem taşımakta ve Anadolu toprakları üzerindeki tarihsel şehirler arasında yer almaktadır. Örneğin İncil’in Vahiy bölümünde geçen yedi kilise de Anadolu sınırları içindedir. İznik Konsili’nin 1700’üncü yıldönümünde Papa’nın burayı ziyaret etmedi normal gözükse de bu konsilin tarihi kutsallıktan çok siyaseti barındırmaktadır. Aslında birinci konsil, Ankara’dan sonra İznik’te toplanmış ve bir bakıma İmparator Konstantin’in ya da daha genel bir deyişle Roma’nın Hristiyanlığı “dizayn” etmesinin bir adımı olarak tarihe geçmiştir. Bu açıdan baktığımızda bu konsil “Roma ideallerinin” bir parçasıdır. Öte yandan Papa’nın bu yaz başında “İznik Konsili yalnızca geçmişte kalmış bir olay değil, aynı zamanda bizi Hristiyanların tam ve görünür birliğine doğru yönlendirmeye devam etmesi gereken bir pusuladır. Birinci Ekümenik Konsil, Katolikler ve Ortodoksların İkinci Vatikan Konsili’nden bu yana birlikte çıktıkları ortak yolculuk için temel önemdedir.” Demesi de Aslında İznik konsili için yapılan vurgulamaların iki kilisenin birliğini gerçekleştirmek için önemini göstermektedir.
Öte yandan Papa’nın ziyaret edeceği ve Aziz Neophytos Bazilikası diye anılan ama şu an için “Göl Bazilikası” denmesinin daha uygun olacağı bazilika kalıntılarının da konsilin toplandığı olması çok zorlama bir görüştür. Ancak bu ziyareti Papa’nın Anadolu toprakları üzerindeki biz siyasal hamlesi olarak görmek daha doğru olacaktır.
Papa’nın İstanbul ziyareti ile ilgili okuma da yaparsak, Şişli’deki Saint-Esprit Katedrali’ne girerken, Aziz Augustinus'tan alıntı Latince slogan “In Illo Uno Unum” yani "Biz Bir'de biriz" ile karşılanması ve pankartlarda “Tek Rab, Tek İman, Tek Vaftiz.” Yazması önemli idi. Özellikle Papa’nın bu ziyaretinde sarfettiği “İlk apostolik Yolculuğumda, İsrail halkının tarihi ile Hıristiyanlığın doğuşunun kesiştiği, Eski ve Yeni Antlaşma’nın kucaklaştığı ve sayısız Konsilin sayfalarının yazıldığı bu ‘kutsal toprak’ Türkiye’yi ziyaret etme lütfunu bana bahşettiği için Rab’be şükrediyorum.” diyerek Hristiyanlığın kökenini bu topraklara dayandırması ve “Türkiye’deki Kilise küçük bir topluluktur. Fakat egemenliğin bir tohumu ve mayası gibi verimlidir. Müjde’ye hizmet eden bu birlik içinde, inancın kök salmış, güven dolu bir umut uyandırmasını teşvik ediyorum. […] Türkiye’deki Hıristiyan toplulukların kaynağında öngörülen direniş ve tanıklık vardır. Ayrıca yüzyıllardır bu topraklarda zorluklara rağmen ayakta durmaya devam eden yerli cemaatlerin sadakati ve kilisenin misyonuna olan bağlılığı bugün de görevlerinizi güçlendirmektedir.” vurgusu da dikkat çekmektedir.
Bu durumun artık iki kilise arasındaki dini bir konu olmaktan çıkıp bir diplomasi konusu olması ve ileride Türkiye’nin başını ağrıtacak olması şimdiden strateji oluşturulması gereken bir konu olarak da masanın üzerinde durmakta. Egemen bir devletin bu durumu nasıl lehine çevirebileceğini zaman gösterecek diye umalım.
Yorumlar
Kalan Karakter: