Disiplin anlayışının eğitimden neredeyse tamamen çekilmesi, öğretmenlerimizi toplum nezdinde saygı duyulan bir rehber olmaktan uzaklaştırmış; eleştirilen, değersizleştirilen bir konuma sürüklemiştir.
Oysa hepimiz, bu süreçte nedensellik zincirini düşünmek zorundayız. Çocuklarımızı karşımıza alıp sevgiyi, saygıyı, doğrunun ve yanlışın ne olduğunu anlatmak; ebeveyn olarak sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız. Çünkü onlar bizim geleceğimizdir.
Saygının Olmadığı Yerde Eğitim Olmaz
Saygının ve disiplinin bulunmadığı bir ortamda sağlıklı eğitimden söz etmek mümkün değildir. Öğrenmenin olmadığı yerde ise bir gelecek inşa edilemez. Günümüz çocuklarında, eğlence uğruna karşısındakinin duygusunu yok sayan, sonucu düşünmeden hareket eden bir davranış modeli yaygınlaşmaktadır. Bu durum ciddi bir empati eksikliğine işaret etmektedir.
Eğitim, ailede başlar. Çocuğun en güçlü öğretmeni anne ve babanın davranışlarıdır. Rol model eksikliği, sınır tanımayan çocuklar doğurur. Sosyal medyanın şekillendirdiği kimlikler arasında doğruyu yanlışı ayırt edemeyen, alkış uğruna her şeyi göze alan ve geleceğine karşı sorumsuz bir nesil oluşmaktadır.
Jean-Jacques Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi’nde ifade ettiği şu cümle, bugün her zamankinden daha büyük anlam taşımaktadır:
“Bir kişinin özgürlüğü, başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter.”
Keşke bu anlayışı çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren öğretebilsek…
Bugün dijital dünyanın kontrolsüz etkisi altında, çocukların ekran bağımlılığı ve maruz kaldıkları şiddet içerikleri, davranışlarını doğrudan şekillendirmektedir. Albert Bandura’nın 1961 ve 1963 yıllarında gerçekleştirdiği ünlü Bobo Bebek Deneyi*, çocukların gördükleri şiddeti birebir uyguladıklarını açıkça kanıtlamıştır. Bu gerçek, yaşanan olayları anlamamız için fazlasıyla yeterlidir.
Çocuklara Bilginin ve Sorumluluğun Değerini Öğretmeliyiz
Eğitimin amacı yalnızca zaman geçirmek değil; bilgiyle, sanatla, disiplinle, sorumluluk bilinciyle çocukları geleceğe hazırlamaktır. Onlara başarıya giden yolun çalışmaktan, öğrenmekten, merak etmekten geçtiğini anlatmalıyız.
Sorumluluk duygusu gelişmemiş bir nesil, hiçbir toplumun taşıyamayacağı kadar büyük bir yük oluşturur. Bugün öğretmenine saygı göstermeyen çocuk, yarın işine, ailesine, toplumuna ve ülkesine sahip çıkamaz.
Sorumluluk yoksa gelecek de yoktur.
Aile – Okul – Sistem Birlikte Hareket Etmelidir
Yaşanan tüm bu olaylar sadece çocukların suçu değildir.
Aileler, eğitim sistemi ve toplumun tamamı artık bu durumun farkına varmalıdır.
- Ailede kurallar ve sınırlar olmazsa saygı gelişemez.
- Okulda disiplin yoksa eğitim sağlıklı yürüyemez.
- Toplum olarak bugün sessiz kalırsak, yarın çok geç olabilir.
Çocuklarımızın sağlıklı bir kişilik geliştirmesi, değerlerini koruması ve saygı çerçevesinde davranması için aile, okul ve sistem bir bütünlük içinde çalışmalıdır.
Gelin, geleceğimize ve çocuklarımıza hep birlikte sahip çıkalım.
- McLeod, Saul. "Bobo Doll Experiment | Simply Psychology". 6 Ağustos 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Yorumlar
Kalan Karakter: