Bugün size bizzat yaşadığım iki anımı anlatacağım..
Bundan yaklaşık 12 sene önce, metafizik bir problemden mütevellit bir baba - oğul ziyaretime geldi...Baba " Afedersiniz Volkan bey özel bir soru soracağım... Ergenekon Albay ile bir akrabalığınız var mı? " diye sordu...Babam dedim...O zaman onunla başımdan geçen bir hadiseyi anlatmak isterim size dedi...
1977 seneleri idi... Babanız İstanbul Jandarma Alay Komutanı olarak yeni görevine atanmıştı.. Benim de Bakırköy de kumarhanem ve klübüm vardı... 20 ye yakın meslektaş toplandık... Yeni komutana taktim edeceğimiz hediyeyi kararlaştırdık... Ağzı en çok laf yapan ben olduğum için sözcü olarak beni seçtiler.

Ve ben bir çanta dolu para ile Sultanahmetteki Vilayet binasına gittim babanıza durumu arzettim...Babanız Zile basıp postasına " Kapıyı dışarıdan kilitle..Odada ne gürültü gelirse gelsin sakın açma. Kimseyi içeri alma..Ben kapıyı tıklatana kadar " dedi...
İçimden " Ohh işler iyi gidiyor , şahit olan olmasın diye tedbir alıyor " diye düşündüm sevindim...
Ayağa kalktı... 1.90 a yakın boyu ve iri yarı cüssesi ve çok sert bakışları ile " İnsan böyle bir teklifi yapmadan önce o kişiyi araştırır...Namımı duymamışsınız anlaşılan... Önce sizden başlayarak İstanbul'a kim olduğumu öğreteceğim " dedi ve sonrasını hatırlamıyorum... Gözümü hastanede açtım... Doktorlar nasıl oldu diye soruyor , hiçbirşey hatırlamıyorum... Beyin sarsıntısından hafızam gitmiş... 40 küsür gün yattım hastanede...Vucudum mosmor...Eve döndükten sonra olayları hatırlamaya başladım.. İlk eşime anlattım.. Tövbe edip bu işi artık yapamayacağımı söyledim..
Eşim " Allah dualarımı kabul etti...Allah o komutandan razı olsun " dedi...Volkan bey müsaade ederseniz şimdi eşimi aramak istiyorum dedi...Eşine " hanım bil bakalım ben şu an neredeyim ... Yuvamız kurtardı hayatımız düzene girdi diye her namazında dua ettiğin komutan vardı ya...işte onun oğlu ile şu an birlikteyim..
Gelelim ikinci kumarhane sahibinin hikayesine...
Karı koca gelmişlerdi Kıbrıstan... Size samimi olarak sormak istiyorum beyefendi dedim...Hile oranı % de kaçtır makinalarınızda...
Maalesef % 100 dedi...Bu o kadar teknik bir konu ki anlatmam 3 gün sürer dedi...Olayın psikolojik ve sosyolojik yönlendirmeleri de var...Bir nevi kitle hipnozu gibi...Sadece hileli makina olayı değil.. Kameradan bütün müşterileri takip ederiz...Önce o kişileri tanır analiz ederiz...Krupiyerler ona göre hareket ederler dedi...Yeni yüzlere önce kazandırır, cazip hale getirip kazandırırız sonrası malum ... Hüsran.
Sevgili arkadaşlarım... Günümüzde ise bildiğiniz gibi internetin gelişi ile sanal kumar öne çıktı... Bu bağımlılık ise masum görünen dijital oyunlarla başlıyor ...
Kumar bağımlılığına yönelik başvurular , toplam başvuruların % 37 sini oluşturuyor... Bağımlılıkla mücadele edenlerin % 51 i spor bahisleri ile kumar oynamaya başlamış... İkinci sırada % 40 oranında casino oyunları yer alıyor...
Başvuranların % 75 inde arkadaş çevresinde de kumar oynama davranışı gözleniyor...
Kadın başvuru sayısı önceki yıla göre iki katına çıkmış durumda...
Türkiye genelinde bulunan danışmanlık merkezlerinde , kumar bağımlılığı ile ilgili danışan sayısı , diğer bağımlılık türlerinin önüne geçmiş durumda...
Sanal kumarı teşvik eden lerin başında da genç nüfusa hitap eden bir kısım fenomenler geliyor...Bu fenomenler , geniş takipçi kitlelerine yüksek kazan vaat eden reklamlar yaparak , onları bu tehlikeli bağımlılığa teşvik etmektedirler...
Yasa dışı sitelerden elde edilen gelirler, uyuşturucu ticareti , insan kaçakçılığı ve terör gibi falliyetlerin finansmanında kullanılıyor...
Peki çözüm ne?.. Onu da haftaya arz etmeye çalışacağız efendim...Yorumlarınızı bekliyorum. Saygı ve selamlar...
Yorumlar
Kalan Karakter: