İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve eski başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk soruşturması, yeni bir boyut kazandı. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan rapor, İmamoğlu’nun haksız kazanç elde ettiği iddialarını gündeme taşıdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, İmamoğlu’nun mal varlığı ve finansal işlemleri detaylı bir şekilde incelendi. Demirören haber Ajansı’nın haberine göre, rapor, İmamoğlu’nun villa, daire, ofis ve yüksek miktarda nakit para elde ettiği yönünde bulgular içeriyor. Ancak, eski MASAK Başkan Yardımcısı Ramazan Başak, raporlarda yolsuzluk tespitine dair kesin bir bulgu olmadığını savunuyor. Soruşturma, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, tartışmalar sürüyor.
MASAK raporunda neler var?
MASAK’ın 4 Haziran’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu 181 sayfalık rapor, İmamoğlu’nun mal varlığını ve finansal işlemlerini mercek altına alıyor. Raporda, İmamoğlu’nun haksız kazançla 4 villa, 7 daire, 14 ofis, 637 bin 106 Euro ve 63 milyon 550 bin 151 lira elde ettiği iddia ediliyor. Soruşturma kapsamında, İmamoğlu İnşaat A.Ş. ve ilişkili şirketlerin işlemleri incelendi. Örneğin, Güllüce Tarımcılık A.Ş.’nin İmamoğlu İnşaat’a devri sırasında usulsüzlük tespit edildi. Şirketin 158 milyon lira değerindeki taşınmazları, 48 milyon lira gibi düşük bir bedelle devredildi. Raporda, bu işlemin ticari teamüllere aykırı olduğu ve göstermelik bir sözleşmeyle gizlenmeye çalışıldığı belirtildi. Ayrıca, İnmari Prime ve İnmari Oxygen projelerindeki villa ve daire satışlarında, kaynağı belirsiz nakit girişleri ve muhasebe hileleri öne çıkıyor. Ancak, Evrensel gazetesine konuşan Ramazan Başak, MASAK’ın yolsuzluk tespiti yapma yetkisi olmadığını ve raporun suç geliri aklama iddialarını kesinleştirmediğini ifade etti.
Şirketler arası şüpheli işlemler
Soruşturma, İmamoğlu İnşaat A.Ş. ile bağlantılı şirketler arasındaki finansal işlemleri de gündeme getirdi. Raporda, İnmari Prime projesinde satılan bir villanın bedelinin, İBB iştiraki Kültür A.Ş.’den gelen ihale gelirleriyle ödendiği iddia ediliyor. Bu paranın, şirket hesapları arasında dolaştırılarak izi kaybettirilmeye çalışıldığı belirtiliyor. Benzer şekilde, İmamoğlu İnşaat’ın taşeronu Mahmut Gültekin’e satılan bir villanın bedelinin, kesilen faturalardan düşüldüğü ve kalan kısmının kaynağı belirsiz nakit olduğu öne sürülüyor. İnmari Oxygen projesinde ise şirket çalışanları Baran Gönül ve Burcu Beyazoğlu’na yapılan satışlarda, mali profilleri uygun olmayan bu kişilerin yüksek miktarda nakit yatırdığı tespit edildi. Raporda, SSB Gayrimenkul A.Ş. ile Kameroğlu İnşaat A.Ş. arasındaki işlemlerde de 14 ofisin devrinde muhasebe hileleri yapıldığı ve 2025’te geriye dönük fatura kesildiği belirtildi. Bu işlemler, para aklama şüphesini güçlendiriyor.
Soruşturmanın seyri ve kamuoyu tepkisi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı derinleştirmek için MASAK’tan 11 kez rapor talep etti. 22 Ocak ve 3 Şubat’ta başlayan süreç, 25 Şubat, 4 Mart, 17 Mart ve 19 Mart’ta hazırlanan raporlarla ilerledi. İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınması, soruşturmanın dönüm noktası oldu. Başsavcılık, 29 Mart’tan 28 Mayıs’a kadar ek raporlarla yeni deliller topladı. Soruşturma, “ihaleye fesat karıştırma”, “rüşvet”, “irtikap” ve “haksız mal edinme” suçlarını kapsıyor. Kamuoyunda ise raporun içeriği tartışma yarattı. Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk, MASAK raporunun İmamoğlu’nun mali suç işlediğine dair veri sunmadığını ve aklayıcı olduğunu savundu. Öte yandan, Anadolu Ajansı, soruşturmanın usulsüz ihaleler ve kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi gibi ciddi iddiaları içerdiğini bildirdi. Soruşturma, İBB’nin yönetim yapısını ve İmamoğlu’nun siyasi geleceğini etkileyebilecek bir dönemece işaret ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: