Yunus Emre Enstitüsü’nün eski başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, 16 Temmuz’da Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gözaltına alındı. Naylon fatura ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelen Ateş’in gözaltına alınması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gerçekleşen bu gelişme, vakfın geçmişteki mali işlemlerine dair ciddi soru işaretlerini yeniden gündeme taşıdı. İşte olayın detayları ve soruşturmanın arka planı.
Esenboğa Havalimanı’nda Gözaltı Operasyonu
Şeref Ateş, Almanya’dan Türkiye’ye dönüş yaptığı sırada Esenboğa Havalimanı’nda polis tarafından yakalandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ateş’in “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlamalarıyla hakkında yakalama kararı bulunduğunu açıkladı. Soruşturma, Yunus Emre Vakfı bünyesinde gerçekleştiği iddia edilen usulsüz işlemler ve vakfın maddi zarara uğratılması üzerine yoğunlaşıyor. Ateş’in gözaltına alınması, uzun süredir firari olduğu iddialarını da doğrulayan bir gelişme oldu.
Naylon Fatura ve Yolsuzluk İddiaları
Soruşturmanın temelinde, Yunus Emre Enstitüsü’nde Şeref Ateş’in başkanlık yaptığı dönemde naylon faturalar aracılığıyla yapılan usulsüz işlemler yatıyor. İddialara göre, vakfın kaynakları, sahte faturalar üzerinden belirli şirketlere aktarıldı ve bu işlemlerle kurum milyonlarca lira zarara uğratıldı. Soruşturma kapsamında, Ateş’in oğlu Enes Ateş’in kurduğu ve sonrasında devrettiği şirketlere kesilen faturaların da incelendiği belirtiliyor. Toplamda 400 milyon liralık bir vurgun iddiası gündemdeyken, vakfın zararının şu an için 64 milyon lira olduğu tespit edildi. Ayrıca, soruşturma kapsamında 1458 banka hesabı, 20 kripto hesabı ve 3 kiralık kasaya el konuldu.
Şeref Ateş’in Kariyeri ve Soruşturmanın Etkileri
1964 Malatya doğumlu olan Şeref Ateş, akademik kariyerine Gazi Üniversitesi’nde başlamış, yüksek lisans ve doktorasını Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde tamamlamıştı. 2020-2022 yılları arasında Yunus Emre Enstitüsü’nün başkanlığını yapan Ateş, 2024 Haziran’ında görevden alınmıştı. Yolsuzluk iddialarının ardından yurtdışına çıktığı ve firari olduğu öne sürülüyordu. Gözaltına alınması, hem vakfın itibarına hem de kamu kaynaklarının kullanımı konusundaki tartışmalara yeni bir boyut kattı. Soruşturma kapsamında, Ateş’in yanı sıra 23 kişi hakkında iki ayrı iddianame hazırlanmış, ancak Ateş’in dosyası firari olması nedeniyle ayrılmıştı.
Yorumlar
Kalan Karakter: