İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik “Yükselen Aslan” operasyonuyla başlayan çatışmalar, İran’ın balistik füze ve insansız hava aracı (İHA) misillemeleriyle altıncı gününde devam ediyor. Haaretz gazetesinin haberine göre, İran’ın bir gecede fırlattığı 10-12 balistik füzenin engellenmesi, İsrail’in hava savunma sistemleri için yaklaşık 287 milyon dolarlık bir maliyet oluşturdu. Bu rakam, İsrail’in çok katmanlı savunma sistemlerinin yoğun baskı altında olduğunu ve ekonomik yükün giderek arttığını gösteriyor.
İran’ın “Gerçek Vaat 3” misillemesi, Tel Aviv, Hayfa ve Kudüs gibi şehirleri hedef alırken, İsrail’in hava savunma sistemleri füzelerin çoğunu engellese de bazıları savunmayı aşarak can kayıplarına ve maddi hasara yol açtı. İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii (IAI) CEO’su Boaz Levy, füze dalgalarının sıklaştığını ve savunma sistemlerinin sınırlarını zorladığını belirtti. Peki, bu maliyet nasıl oluştu ve çatışmanın ekonomik boyutu ne anlama geliyor?
İsrail’in hava savunma sistemlerinin maliyeti
İsrail’in hava savunma sistemi, Demir Kubbe, Davut Sapanı, Arrow 2 ve Arrow 3 olmak üzere dört katmandan oluşuyor. Globes gazetesine göre, Demir Kubbe’nin bir roketi engelleme maliyeti 30 bin dolar, Davut Sapanı 700 bin dolar, Arrow 2 1,5 milyon dolar ve Arrow 3 2 milyon dolar civarında. İran’ın 16 Haziran gecesi fırlattığı 10-12 balistik füze için kullanılan Arrow 2, Arrow 3, THAAD ve ABD’nin Doğu Akdeniz’deki destroyerlerinden atılan Standart Missile (SM-3) sistemleri, toplamda 287 milyon dolarlık bir fatura çıkardı. Levy, Nisan’da 100, Ekim’de 200 füze dalgasıyla karşılaştıklarını, şimdi ise düzinelerce füzeden oluşan hızlı dalgalar gördüklerini ifade etti. İsrail Hükümeti Basın Ofisi, 13 Haziran’dan beri İran’ın 400’den fazla balistik füze ve yüzlerce İHA fırlattığını, bunlardan 35’inin İsrail’e isabet ettiğini bildirdi.
Çatışmanın insani ve maddi bilançosu
İran’ın misilleme saldırıları, İsrail’de 24 kişinin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden oldu. İsrail’in 13 Haziran’daki saldırıları ise İran’da Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları komutanları ve 9 nükleer bilim insanı dahil 224 sivilin ölümüne yol açtı. İran, Fettah hipersonik füzeleri ve Hayber Şekan gibi balistik füzelerle Tel Aviv’deki Weizmann Enstitüsü, Hayfa Limanı ve Ben Gurion Havalimanı gibi stratejik hedefleri vurduğunu iddia ediyor. İsrail’in savunma sistemleri, Arrow 3’ün %90 başarı oranıyla çoğu füzeyi engellese de, THAAD’ın %40’lık başarı oranı ve bazı füzelerin savunmayı aşması, sistemin sınırlarını ortaya koyuyor. İran füzelerinin birim maliyeti 100-200 bin dolar arasında tahmin edilirken, İsrail’in savunma harcamalarının bu oranda yüksek olması, ekonomik sürdürülebilirlik tartışmalarını alevlendiriyor.
Ekonomik ve bölgesel etkiler
İsrail’in hava savunma harcamaları, sadece bir gecede 287 milyon dolar gibi astronomik bir rakama ulaşırken, Globes gazetesi, bu maliyetlerin Tel Aviv yönetimine ağır bir yük getirdiğini yazdı. İsrail ekonomisi, Gazze ve İran çatışmalarının birleşimiyle ciddi bir baskı altında. İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidi, küresel petrol arzını riske atarak ekonomik dalgalanma potansiyelini artırıyor. Türkiye, TBMM’nin 17 Haziran’da oybirliğiyle kabul ettiği tezkereyle İsrail’i kınarken, bölgesel barış için arabuluculuk önerdi. G7 Zirvesi’nde ise liderler, İsrail’in savunma hakkını desteklerken, İran’ın nükleer programına karşı birleşik bir duruş sergiledi. Ancak, çatışmanın uzaması, hem İsrail’in savunma bütçesini hem de bölgesel istikrarı tehdit ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: