İsrail ile İran arasındaki gerilim, 13 Haziran’da başlayan “Yükselen Aslan” operasyonuyla yeni bir boyut kazanırken, İsrail Savunma Bakanlığı, ABD ve Almanya’dan 14 askeri kargo uçağının ülkeye ulaştığını duyurdu. Bu sevkiyat, İsrail’in İran’a yönelik operasyonlarını desteklemek ve ordunun hazırlığını güçlendirmek amacıyla gerçekleştirildi. 7 Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik savaşın başlangıcından bu yana 800’den fazla kargo uçağının İsrail’e ulaştığı belirtilirken, bu son destek, uluslararası alanda tartışmalara yol açtı. Washington ve Berlin’in sessizliği ise dikkat çekiyor.
Askeri sevkiyatın kapsamı ve amacı
İsrail Savunma Bakanlığı, 19 Haziran’da yaptığı açıklamada, ABD ve Almanya’dan gelen 14 askeri kargo uçağının, İsrail’in hava ve deniz lojistik hatları üzerinden ülkeye ulaştığını bildirdi. Sevkiyatın, ordunun “operasyonel hazırlığını” artırmayı hedeflediği vurgulandı. İstiklal Gazetesi’ne göre, uçakların büyük bir kısmının ABD’den geldiği, ancak Almanya’nın da önemli bir katkı sağladığı belirtildi. Ekipmanların içeriğine dair detay verilmezken, sevkiyatın İran’ın balistik füze saldırılarına karşı İsrail’in savunma ve taarruz kapasitesini güçlendirmeyi amaçladığı tahmin ediliyor. NTV’nin haberine göre, bu destek, İsrail’in İran’a karşı yürüttüğü operasyonların yoğunlaştığı bir dönemde kritik bir rol oynuyor.
Uluslararası destek ve tartışmalar
ABD ve Almanya’nın İsrail’e sağladığı askeri destek, bölgedeki gerilimi tırmandıran bir faktör olarak görülüyor. Sözcü’nün haberine göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e 800’den fazla kargo uçağıyla sevkiyat yapıldı; bu, Batı’nın İsrail’e verdiği desteği gözler önüne seriyor. Ancak, sevkiyatların niteliği konusunda şeffaflık eksikliği, uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden oldu. Türkiye, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını kınarken, bu tür desteklerin bölgeyi daha büyük bir çatışmaya sürükleyebileceği uyarısında bulundu. Washington ve Berlin’den henüz resmi bir açıklama gelmemesi, sevkiyatların siyasi boyutunu daha da tartışmalı hale getiriyor.
İsrail’in İran’a yönelik operasyonları, bölgedeki güç dengelerini sarsarken, ABD ve Almanya’nın desteği, Batı’nın stratejik önceliklerini ortaya koyuyor. Ancak, bu sevkiyatlar, İran’ın misilleme tehditlerini ve bölgedeki diğer aktörlerin tepkilerini de beraberinde getiriyor. Tele1’in haberine göre, İran, İsrail’e yönelik yeni füze saldırıları planladığını duyurdu, bu da sevkiyatların çatışmayı daha da körükleyebileceğini gösteriyor. Uluslararası toplum, gerilimin düşürülmesi için diplomatik çözüm çağrıları yaparken, sevkiyatların bölgesel istikrar üzerindeki etkisi yakından izleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: