Suriye’nin kuzeyinde faaliyet gösteren Rojava Özerk Yönetimi’nin Dış İlişkiler Eş Başkanı İlham Ahmed, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “YPG/PYD’nin süreci ağırdan alması çirkefliktir” sözlerine yanıt verdi. Ahmed, mevcut koşullarda Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) silahsızlanmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, “Silah bırakmak intihar olur” dedi. Bu açıklama, Türkiye’nin “Terörsüz Türkiye” hedefi ve Suriye’deki çözüm süreci tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
İlham Ahmed’in silah bırakma resti
İlham Ahmed, Rûdaw’a verdiği röportajda, Suriye’deki güvenlik tehditlerinin devam ettiğini ve DSG’nin silah bırakmasının söz konusu olmadığını net bir dille ifade etti. 10 Mart’ta Şam yönetimiyle imzalanan mutabakata atıfta bulunan Ahmed, entegrasyon sürecinin teslimiyet anlamına gelmeyeceğini savundu. “Silah bırakmak, ‘git öl’ demek olur” sözleriyle, bölgedeki hassas güvenlik durumuna dikkat çekti. Ahmed’in bu çıkışı, Bahçeli’nin YPG/PYD’yi süreci sabote etmekle suçlayan açıklamalarına doğrudan bir yanıt olarak görülüyor.
Öcalan tartışması ve muğlak cevaplar
Abdullah Öcalan’ın barış sürecine dair mesajları, hem Türkiye’de hem de Suriye’de tartışma konusu olmaya devam ediyor. İlham Ahmed, Öcalan ile doğrudan temas kurup kurmadığına dair sorulara net bir yanıt vermekten kaçındı. “Bilgi alıyoruz, alışveriş var” gibi muğlak ifadeler kullanan Ahmed, Öcalan’ın çağrılarını “tarihi bir inisiyatif” olarak nitelendirdi. Bahçeli ise, Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı esas alınması gereken bir yol haritası olarak gördüğünü belirtti. Bu durum, Türkiye’deki çözüm süreci tartışmalarını daha karmaşık hale getiriyor.
Türkiye ile diyalog ve özerk yönetim modeli
Ahmed, Türkiye ile “açık bir iletişim kanalı” üzerinden görüşmelerin devam ettiğini doğruladı. Ancak, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile doğrudan temas iddialarına yanıt vermedi. Rojava Özerk Yönetimi’nin savunduğu adem-i merkeziyetçi modeli vurgulayan Ahmed, eğitim, sağlık ve iç güvenlik gibi alanların yerel yönetimlerde olması gerektiğini, sınır ve dış politika gibi konuların ise merkezi hükümete bırakılabileceğini ifade etti. Ayrıca, Afrin ve diğer bölgelerde yerinden edilen halkın geri dönmesi için Türkiye ve Şam ile temasların sürdüğünü belirtti.
Bahçeli’nin sert eleştirileri ve Ahmed’in silah bırakmayı reddeden açıklamaları, Türkiye-Suriye ilişkilerinde gergin bir döneme işaret ediyor. Türkiye’nin güvenlik öncelikleri ile Rojava’nın özerklik talepleri arasındaki çelişki, çözüm sürecini zorlaştırıyor. Önümüzdeki günlerde, TBMM’de kurulan Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu’nun çalışmaları ve taraflar arasındaki diyalogların seyri, bu tartışmaların yönünü belirleyecek.
Yorumlar
Kalan Karakter: