İstanbul’un Silivri açıklarında yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem, sarsıntının ötesinde bir yankı uyandırdı: depremin sesi kaydedildi. Kocaeli Üniversitesi’nden Dr. Hamdullah Livaoğlu ve Doç. Dr. Erman Şentürk, sismik verileri analiz ederek depremin Doğu-Batı bileşenindeki yer ivmesi sinyallerini işitilebilir bir kayda dönüştürdü, bu da hem bilimsel hem de toplumsal farkındalık açısından önemli bir adım oldu.
Bugün yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem, yalnızca sarsıntısıyla değil, kaydedilen sesiyle de dikkat çekti. Kocaeli Üniversitesi’nden uzmanlar, depremin anına ait sismik verileri analiz ederek bu doğal afetin işitilebilir bir kaydını oluşturdu. Depremin sesi, vatandaşlar ve bilim insanları arasında büyük yankı uyandırdı.Depremin sismik sinyalleri, Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden Dr. Hamdullah Livaoğlu ve Doç. Dr. Erman Şentürk tarafından detaylı bir şekilde incelendi. Uzmanlar, Doğu-Batı bileşeninden elde edilen en yüksek yer ivmesi verilerini işitilebilir bir forma dönüştürdü. Bu kayıt, depremin yer kabuğundaki hareketlerinin adeta bir “ses portresi” olarak değerlendirildi.
Bilimsel Analiz ve Depremin Sesi
Dr. Livaoğlu ve Doç. Dr. Şentürk’ün çalışması, depremin Silivri açıklarında, yerin 7 kilometre derinliğinde gerçekleştiğini doğruladı. Sismik veriler, depremin Orta Marmara fayı üzerinde meydana geldiğini gösterirken, kaydedilen ses, yer kabuğunun kırılma anındaki titreşimlerini yansıttı. Uzmanlar, bu tür kayıtların deprem mekanizmalarını anlamada önemli bir araç olduğunu vurguladı.AFAD verilerine göre, deprem sonrası 127 artçı sarsıntı kaydedildi. Bilim insanlarının analizleri, bu artçıların da sismik sinyallerini inceleyerek depremin bölgesel etkilerini daha iyi anlamayı hedefliyor. Depremin ses kaydı, hem bilimsel çalışmalara katkı sağlıyor hem de kamuoyunda deprem farkındalığını artırıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: