Suriye’de uzun süredir beklenen bir adım atıldı ve geçiş yönetimi Devlet Başkanı Ahmed eş-Şera, 13 Mart 2025’te yeni bir anayasa beyannamesini imzaladı. Bu belge, ülkeyi beş yıllık bir geçiş sürecinde yönetecek geçici anayasa olarak kabul edildi. Şam’da imzalanan beyanname, Beşar Esad rejiminin Aralık 2024’te devrilmesinin ardından feshedilen eski anayasa ve kurumların yerini alacak. Eş-Şera’nın “Suriye için yeni bir tarih” temennisiyle imzaladığı bu anayasa, hem iç hem de dış kamuoyunda geniş yankı buldu. İşte 14 Mart 2025 itibarıyla bu önemli gelişmenin detayları!
Geçici Anayasa İmzalandı: 53 Maddeyle Yeni Dönem
Ahmed eş-Şera, 13 Mart’ta 53 maddelik bir anayasa beyannamesini imzalayarak Suriye’nin geçiş dönemine yön verecek hukuki çerçeveyi resmen başlattı. Belge, asıl anayasanın hazırlanmasının beş yıl sürmesi planlanırken, bu süreçte geçici anayasa olarak işlev görecek. Beyanname, devlet başkanının Müslüman olmasını zorunlu kılıyor ve İslam kanunlarını yasamanın temel kaynağı olarak tanımlıyor. Aynı zamanda ülkenin resmi adının Suriye Arap Cumhuriyeti olarak kalması kararlaştırıldı, bu da eski rejimin bazı unsurlarının korunduğunu gösteriyor.
Temel Haklar ve Güçler Ayrılığı Vurgusu
Geçici anayasa, güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, kadın hakları, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü gibi temel ilkeleri güvence altına alıyor. Eş-Şera, imza töreninde “Zulmü adaletle değiştirdiğimiz bir dönem başlasın” diyerek, yeni Suriye’nin kapsayıcı bir vizyonla yönetileceğini ifade etti. Anayasa komitesinin başkanı Dr. Abdülhamid el-Awak, beyannamenin “toplumsal güvenlik ile haklar arasında denge kurmayı” hedeflediğini belirtti. El-Awak, geçiş döneminde devlet başkanının olağanüstü hal yetkisine sahip olacağını, ancak yasama yetkisinin yeni kurulacak Halk Meclisi’nde olacağını vurguladı.
SDG’den Sert Tepki: “Esad Politikalarını Andırıyor”
Suriye’nin kuzeydoğusunu kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG), geçici anayasayı sert bir dille eleştirerek reddetti. SDG, beyannamenin Kürtler, Hristiyanlar ve diğer azınlıkları dışladığını savundu. Açıklamada, “Bu belge, Esad’ın dayattığı politikaları andırıyor ve dar görüşlü uygulamalarla Suriye’yi geriye götürecek” denildi. SDG’nin bu tepkisi, 10 Mart’ta Eş-Şera ile imzaladıkları ve azınlık haklarını güvence altına alan sekiz maddelik anlaşmayla çelişkili bulundu. Ülkedeki etnik ve dini çeşitlilik, anayasa sürecinin en büyük sınavlarından biri olmaya devam ediyor.
Türkiye’den Şam’a Ziyaret: Diplomasi Hız Kazandı
Geçici anayasanın imzalandığı gün, Türkiye’den üst düzey bir heyet Şam’ı ziyaret etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Ahmed eş-Şera ve Suriyeli mevkidaşlarıyla yaklaşık üç saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Temaslarda Türkiye-Suriye ilişkileri ve bölgedeki gelişmeler ele alındı. Bu ziyaret, Şam yönetimiyle SDG’nin anlaşmasının ardından gerçekleşmesiyle dikkat çekerken, Türkiye’nin Suriye’nin yeni dönemindeki rolü merak konusu oldu.