İlber Ortaylı İmamoğlu için sessizliğini bozdu

Tarih Profesörü İlber Ortaylı, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve ardından yaşanan gelişmelere ilişkin çarpıcı bir değerlendirme yaptı. 24 Mart 2025’te sosyal medya üzerinden görüşlerini paylaşan Ortaylı, “Yıllar geçiyor, yöntemler değişmiyor. Yine tarihi günler yaşıyoruz” diyerek, Türk siyasetindeki baskı ve halk tepkisi döngüsüne dikkat çekti. İBB Başkanı İmamoğlu ile birlikte Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu 49 kişinin Marmara Cezaevi’ne gönderilmesi, Ortaylı’nın tepkisini tetikledi.

“Sandığa Saygı Gösterilmeli”

Ortaylı, geçmişte darbe dönemlerinde tutuklanan Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal gibi isimlerin daha sonra iktidara geldiğini hatırlattı. “Halkımız sandığa ve seçilmişe saygı gösterilmediğinde bunu hiçbir zaman unutmadı; ilk fırsatta cevabını sandıkta verdi” diyen Ortaylı, demokrasinin temel ilkesine vurgu yaptı: “Seçimle gelen seçimle gitmeli.” Ülkedeki siyasi gerginliğin gençleri huzursuz ettiğini belirten tarihçi, artan kutuplaşmanın geleceğe dair endişeleri derinleştirdiğini ifade etti. “Bu çocukların emeği, umudu, hakkı ne olacak?” sorusuyla, gençlerin kaygılarını gündeme taşıdı.

Bölgecilik ve Nepotizm Eleştirisi

Ortaylı, Türkiye’nin siyasi yapısına dair sert bir eleştiri getirdi: “Ülkenin siyasi hayatı, belediyelerden merkezi yönetime kadar birkaç vilayete sıkışmış durumda. Bölgecilik ve nepotizm, yasalara uygun görünse de tasvip edilemez bir boyutta.” Bu durumun, diğer şehirlerdeki gençlerin fırsat eşitliğinden mahrum kalmasına yol açtığını savunan Ortaylı, bürokrasi ve adalet sisteminin halkın güvenini yeniden kazanması gerektiğini vurguladı. Ülke yönetiminde görülen bu eğilimlerin, ulusal bir soruna dönüştüğünü belirtti.

“Bu Ulusal Bir Mesele”

“Toplum gergin, gençler huzursuz” diyen Ortaylı, çözüm için acil reform çağrısında bulundu. “Bunun için illa büyük krizler yaşanmasını beklemek gerekmez. Bu, bir siyasi partinin ya da iktidarın meselesi değil; doğrudan doğruya bir ulusal mesele” ifadeleriyle, konunun ortak bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Gençlerin geleceğinin güvence altına alınmasının, Türkiye’nin önceliği olması gerektiğini savundu.