Yönetmen ve YouTuber İlker Canikligil’in sosyal medyada “toplu katliam” çağrısı yaptığı gerekçesiyle tutuklanması, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve toplumsal kutuplaşma tartışmalarını alevlendirmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “suç işlemeye alenen tahrik” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlamalarıyla 26 Mart’ta tutukladığı Canikligil, mahkemenin kararıyla yurt dışı çıkış yasağı ve imza yükümlülüğü şartıyla tahliye edildi. Bu karar, kamuoyunda farklı tepkilerle karşılandı.
Canikligil’in Flu TV YouTube kanalında ve X platformunda AK Parti seçmenlerini hedef alan “Siyasal İslam yok sayılmalı ve peyderpey yok edilmeli” ifadeleri ve “Execute Order 66” çağrısı, geniş bir tartışma başlatmıştı. Peki, Canikligil’in tahliye süreci nasıl gelişti, mahkeme kararının gerekçeleri neler ve bu olay hangi tartışmaları gündeme getirdi? İşte detaylar.
İlker Canikligil kimdir?
İlker Canikligil, 1976 doğumlu Türk yönetmen, senarist ve YouTuber. Flu TV adlı YouTube kanalında yayınladığı içeriklerle tanınan Canikligil, reklam ve film yönetmenliği yaptı. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu olan Canikligil, sosyal medyada siyasi ve toplumsal konulardaki keskin yorumlarıyla dikkat çekiyor. 25 Mart’ta X’te ve YouTube’da yaptığı paylaşımlarda, AK Parti seçmenlerini “alt sınıf” olarak nitelendirip Star Wars’taki “Order 66” (toplu katliam) benzetmesiyle tepki topladı. Bu ifadeler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nı harekete geçirdi ve Canikligil, 26 Mart’ta tutuklandı.
Tahliye kararı nasıl alındı?
Canikligil, 25 Mart’ta gözaltına alındıktan sonra 26 Mart’ta nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’nce “suç işlemeye alenen tahrik” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlamalarıyla tutuklandı. İddianamede, Canikligil’in paylaşımlarının toplumun bir kesimini aşağılayarak hedef haline getirdiği ve katliam çağrısı yaparak suç işlemeye tahrik ettiği belirtildi. Ancak, Canikligil’in avukatları, ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu savunarak tahliye talebinde bulundu. Mahkeme, tutukluluk süresini ve dava sürecini değerlendirerek tahliye kararı verdi. Canikligil’e yurt dışı çıkış yasağı ve düzenli imza yükümlülüğü şartları getirildi, böylece serbest bırakıldı.
Tartışmalar ve tepkiler
Canikligil’in tahliyesi, sosyal medyada ve kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Bazı çevreler, tahliyeyi ifade özgürlüğünün korunması olarak değerlendirirken, diğerleri “toplu katliam çağrısının” ciddiyetine dikkat çekerek karara tepki gösterdi. X’te bir kullanıcı, “Canikligil’in tahliyesi, adaletin değil, siyasi baskının sonucu” yorumu yaptı, başka bir kullanıcı ise “İfade özgürlüğü bu kadar geniş mi olmalı?” sorusunu yöneltti. Canikligil’in avukatı Faruk Lokman, mahkemenin kararını “hukuka uygun” olarak nitelendirdi ve müvekkilinin suçsuz olduğunu savundu. Soruşturma devam ederken, dava sürecinde TCK 216 (halkı kin ve düşmanlığa tahrik) ve TCK 217 (suç işlemeye tahrik) maddeleri çerçevesinde yargılama sürecek. Canikligil’in paylaşımlarının siyasi kutuplaşmayı derinleştirip derinleştirmediği, davanın ana tartışma noktalarından biri olacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: