İsrail ile İran arasında tırmanan çatışmalar, küresel enerji piyasalarını alarma geçirdi. İran’ın, İsrail’in saldırılarına misilleme olarak Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidi, dünya petrol ticaretinin kalbi olan bu stratejik su yolunu yeniden gündemin merkezine taşıdı. Uzmanlar, boğazın kapanmasının küresel ekonomide domino etkisi yaratabileceğini ve petrol fiyatlarını rekor seviyelere taşıyabileceğini belirtiyor.
Hürmüz Boğazı, yalnızca bir deniz geçidi değil, aynı zamanda küresel enerji arzının can damarı konumunda. Günlük 17-20 milyon varil petrol ve kondensatın taşındığı bu rota, dünya petrol arzının yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. İran’ın bu kozu kullanması durumunda, enerji piyasalarında yaşanacak dalgalanmaların Asya’dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyayı etkilemesi kaçınılmaz görünüyor.
Hürmüz Boğazı’nın Stratejik Önemi
Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi ile Umman Denizi’ni bağlayan ve İran ile Umman arasında yer alan dar bir su yolu. ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) verilerine göre, boğazdan geçen günlük 20 milyon varil petrol, küresel petrol ticaretinin yaklaşık %30’unu oluşturuyor. Bu hacmin %70’i, özellikle Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore gibi Asya ülkelerine yöneliyor. Ayrıca, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) sevkiyatlarının neredeyse tamamı bu rotadan geçiyor ve küresel LNG ticaretinin %20’sini oluşturuyor. Boğazın en dar noktası yalnızca 33 kilometre genişliğinde olup, iki yönde 3 kilometrelik nakliye koridorlarıyla sınırlı. Bu coğrafi kısıtlama, boğazı hem stratejik hem de savunmasız kılıyor. Uzmanlar, boğazın kapanmasının yalnızca enerji değil, aynı zamanda küresel ticaret ve nakliye maliyetlerini de ciddi şekilde etkileyeceğini vurguluyor.
Boğazın Kapanmasının Petrol Fiyatlarına Etkisi
İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidi, petrol piyasalarında ciddi bir endişe kaynağı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), boğazın kısa süreli bir kapanmasının bile küresel petrol ve doğal gaz piyasalarında şok etkisi yaratacağını belirtiyor. Çatışmaların başlangıcında Brent tipi ham petrol fiyatları varil başına 78 dolara kadar yükselmiş, ancak ardından %1,35 düşüşle 73,23 dolara gerilemişti. Ancak, Goldman Sachs ve JP Morgan gibi kuruluşlar, boğazın uzun süreli kapanması durumunda petrol fiyatlarının 100-130 dolar aralığına fırlayabileceğini öngörüyor. Rystad Energy analisti Jorge Leon, İran’ın boğazı kapatması durumunda fiyatların 20 dolar veya daha fazla artabileceğini ifade ediyor. Bu artış, özellikle enerji ithalatına bağımlı ülkelerde enflasyonu tetikleyebilir ve imalat, ulaşım gibi sektörleri olumsuz etkileyebilir. Öte yandan, IEA Başkanı Fatih Birol, piyasaların şu an iyi tedarik edildiğini ve ajansın 1,2 milyar varillik acil durum stoğuyla müdahaleye hazır olduğunu belirtiyor.
İran’ın Tehdidi ve Ekonomik Gerçekler
İran, Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidini geçmişte de sıkça dile getirdi, ancak bu adımı henüz atmadı. London Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, İran’ın bu kozu kullanmasının ciddi ekonomik sonuçları olacağını belirtiyor. İran’ın günlük 2-3,6 milyon varil petrol ihracatı büyük ölçüde Hürmüz Boğazı’na bağımlı ve bu ihracatın ana alıcısı Çin. Boğazı kapatmak, İran’ın kendi ekonomisine zarar verebilir ve Çin, Hindistan gibi ticaret ortaklarıyla ilişkilerini zedeleyebilir. Ayrıca, ABD’nin 5. Filosu Bahreyn’de konuşlu ve boğazın kapanması durumunda askeri müdahale olasılığı yüksek. RBC Capital Markets analistleri, İran’ın boğazı uzun süre kapalı tutmasının zor olduğunu, ancak çatışmanın petrol altyapısına yönelmesi durumunda piyasaların ciddi şekilde sarsılabileceğini vurguluyor. Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Mehmet Doğan Üçok, boğazın kapanmasının 1973 petrol krizi gibi dramatik etkiler yaratmayabileceğini, çünkü ABD’nin stratejik rezervleri ve alternatif LNG kaynaklarıyla boşlukları doldurabileceğini belirtiyor. Ancak, kısa vadeli fiyat dalgalanmaları kaçınılmaz.
Yorumlar
Kalan Karakter: