Marmara Bölgesi’nde olası bir depremin ardından tsunami tehlikesine karşı önemli bir adım atıldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Merkezi tarafından geliştirilen yeni risk haritaları, tsunami taşkın alanlarını detaylı bir şekilde ortaya koyarak hem yetkilileri hem de vatandaşları önlem almaya çağırıyor. Bu çalışma, bölgedeki afet hazırlık süreçlerine bilimsel bir temel sunuyor.
Silivri açıklarında yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından tsunami riskine dikkat çeken haritalar, Marmara kıyılarında hangi bölgelerin daha fazla tehlike altında olduğunu netleştiriyor. Uzmanlar, bu haritaların afet öncesi ve sonrası planlamalarda kritik bir rol oynayacağını vurguluyor.
Tsunami Risk Haritaları Ne Anlatıyor?
MSKÜ CBS-UZAL Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik’in liderliğinde hazırlanan haritalar, 5, 10 ve 20 metrelik deniz taşkınlarının etkileyebileceği alanları kapsıyor. Tsunami dalga yüksekliği, heyelan, gelgit ve karasal taşkınlar gibi çoklu faktörleri dikkate alan bu haritalar, özellikle düşük eğimli kıyı bölgelerinde riskin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Özçelik, Marmara’nın iç koyları, Haliç ve Boğaz çevresinde ise tsunami etkilerinin daha sınırlı olacağını belirtiyor. Bu veriler, afet yönetiminde kaynakların doğru yönlendirilmesi için hayati önem taşıyor.
Japonya Teknolojisi ile Daha Doğru Tahminler
Haritaların hazırlanmasında, Japonya Uzay ve Havacılık Dairesi’nin İleri Yer Gözlem Uydusu (ALOS) verilerinden yararlanıldı. Bu model, geleneksel topoğrafik haritalardan farklı olarak yeryüzündeki yapıları da hesaba katarak özellikle kent alanlarında daha hassas sonuçlar üretiyor. Doç. Dr. Özçelik, bu teknolojinin şehir planlaması ve afet hazırlık süreçlerinde daha güvenilir tahminler sunduğunu ifade ediyor. Haritalar, yalnızca kurumlar için değil, bireysel önlem almak isteyen vatandaşlar için de rehber niteliğinde.
Vatandaşlar ve Kurumlar İçin Yol Gösterici
Doç. Dr. Özçelik, haritaların afet öncesi alınacak tedbirlerden, afet sonrası müdahale ve planlamalara kadar geniş bir alanda kullanılabileceğini vurguluyor. Kıyı bölgelerindeki yerleşim yerleri ve altyapı tesisleri için özel önlemler alınması gerektiğini belirten Özçelik, vatandaşların da bu haritaları inceleyerek kendi güvenlik planlarını oluşturabileceğini söylüyor. Uzmanlar, tsunami riskine karşı bilinçlenmenin ve hazırlıklı olmanın hayati olduğunu ifade ediyor.
Marmara Bölgesi’nde tsunami riskine karşı geliştirilen bu haritalar, bilimsel çalışmaların afet yönetimindeki önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Yetkililer, bu veriler ışığında altyapı güçlendirme ve acil durum planlarını hızlandırmaya çağırılırken, vatandaşların da bilinçli hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: