Marmara Bölgesi’nde yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’un deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, CNN TÜRK’te Hakan Çelik’in sunduğu ‘Hafta Sonu’ programında, “İstanbul’da depremler bitti” söyleminin son derece tehlikeli olduğunu vurguladı. Ersoy, tarihi verilere dayanarak, Marmara’da büyük bir depremin her an yaşanabileceğini ifade etti.
Prof. Dr. Ersoy’un açıklamaları, bilimsel tartışmaların ötesinde, vatandaşların deprem hazırlığı ve kentsel dönüşüm süreçlerine dair kritik mesajlar içeriyor. Marmara Denizi’ndeki fay hatlarının aktif olduğu uyarısında bulunan Ersoy, afet yönetimine yönelik acil adımların önemine dikkat çekti.
“Deprem Olmayacak Demek Tarihi Gerçekleri Yok Saymaktır”
Depremin Büyüklüğü ve İvme Faktörü
Ersoy, depremin yalnızca büyüklüğünün değil, ivme değerinin de yıkıcılıkta kritik olduğunu vurguladı. Son 6.2’lik depremin İstanbul’da sınırlı hasara yol açmasının nedenini düşük ivme değeri ve zeminsel faktörlere bağladı. Kahramanmaraş depremlerindeki yüksek ivme örneğini vererek, olası bir büyük depremde İstanbul’un zemin yapısının ciddi riskler taşıdığını belirtti. Özellikle sarı zeminli yeni yerleşim alanları ve dere yataklarının tehlikeli olduğunu söyleyerek, kentsel dönüşümün hızlandırılmasını istedi.Tsunami ve İstanbul’un Zemin Riskleri
Marmara kıyılarında tsunami riskine dikkat çeken Ersoy, denizaltı heyelanlarının tetikleyici olabileceğini ve 3 metreye varan dalgaların kıyı bölgelerini etkileyebileceğini ifade etti. Tsunami dalgalarının kıyı şekline bağlı olarak farklı etkiler göstereceğini ekledi. İstanbul’un zemin yapısı açısından Avrupa Yakası’nda Bağcılar, Zeytinburnu ve Bakırköy gibi kıyı ilçelerinin daha riskli, Anadolu Yakası’nın ise nispeten avantajlı olduğunu belirtti. Ersoy, vatandaşlara erken uyarı sistemlerini kullanmalarını ve deprem anında merdivenlerden kaçınmalarını önerdi.Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un uyarıları, İstanbul’un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha gösteriyor. Kentsel dönüşüm, erken uyarı sistemleri ve vatandaş bilinci, olası bir afetin etkilerini azaltmada kilit rol oynuyor. Ersoy’un çağrısı, bilimsel verilere dayalı hazırlıkların ve milli seferberlik ruhunun önemini vurguluyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: