Yaklaşık 600 bin kamu işçisini ilgilendiren 2025-2026 dönemi toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, 10 Haziran Salı günü kritik bir dönemece girdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, ilk zam teklifinin Kurban Bayramı sonrası sunulacağını açıklaması, işçiler ve sendikalar arasında büyük bir beklenti yarattı. Karayolları, demiryollar, hastaneler ve üniversiteler gibi kamu kurumlarında çalışan işçiler, dördüncü toplantıda hükümetin sunacağı teklife kilitlendi.
Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları, 27 Şubat’ta ortak taleplerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ileterek, en düşük günlük ücretin 1.800 TL’ye çıkarılmasını ve 2025’in ilk altı ayı için yüzde 50 zam talep etti. Ancak, bugüne kadar yapılan üç toplantıda yalnızca idari maddeler görüşüldü ve zam oranları masaya yatırılmadı. İşçi kesimi, sürecin uzamasından rahatsızlığını dile getirirken, hükümetin teklifinin enflasyon kayıplarını telafi etmesi bekleniyor. İşte görüşmelerin son durumu ve işçilerin talepleri.
İşçi talepleri: Yüksek zam ve refah payı
Türk-İş ve Hak-İş, Şubat 2025’te sundukları ortak taslakta, kamu işçilerinin alım gücünü artırmak için iddialı talepler ortaya koydu. Günlük en düşük ücretin 1.800 TL’ye yükseltilmesi, 2025’in ilk altı ayı için yüzde 50 zam, sonraki her altı ay için yüzde 25 zam ve yüzde 10 refah payı isteniyor. Ayrıca, enflasyon farkının maaşlara yansıtılması talep ediliyor. Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, “600 bin işçi ve aileleriyle 2-3 milyon insan bu teklife odaklandı” diyerek, hükümetten beklentileri karşılayacak bir teklif sunmasını istedi. Sendikalar, görüşmelerin Temmuz maaşlarına yetişmesini hedefliyor.
Hükümetin zam teklifi neden gecikti?
Görüşmeler, 16 Nisan, 24 Nisan ve 16 Mayıs’ta Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ev sahipliğinde yapıldı, ancak hükümet henüz bir zam teklifi sunmadı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın maliyet analizleri ve kamu mali dengelerini değerlendirmesi, teklifin gecikmesine neden oldu. Bakan Işıkhan, sürecin “hassasiyetle” yürütüldüğünü ve bayram sonrası dördüncü toplantıda teklifin masaya geleceğini belirtti. Ancak, bazı kaynaklar, Hazine’nin yüzde 30 zam ve sınırlı bir refah payı önerdiğini, bu oranın işçilerin taleplerinin altında kaldığını öne sürüyor. Sendikalar, grev sürecine yaklaşırken, pazarlıkların hızlanmasını talep ediyor.
Görüşmelerin geniş etkisi
Kamu işçileri için yapılacak zam, yalnızca 600 bin işçiyi değil, memur ve özel sektör sözleşmelerini de etkileyecek. 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, 1 Ağustos’ta başlayarak 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin maaşlarını belirleyecek. Ayrıca, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) gibi özel sektör sözleşmeleri de kamu işçisi zammını referans alıyor. Türk-İş’ten Ramazan Ağar, sürecin uzamasının iş yerlerinde grev riskini artırdığını ve hükümetin ivedilikle teklif sunması gerektiğini vurguladı. 10 Haziran itibarıyla, bayram sonrası yapılacak toplantı, işçilerin alım gücünü ve ekonomik dengeleri şekillendirecek kritik bir adım olacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: