1 Temmuz’da NASA’nın ATLAS teleskopu tarafından tespit edilen yıldızlararası cisim 3I/ATLAS, bilim dünyasında ve kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Yaklaşık 20 kilometre çapındaki bu cisim, saatte 217 bin kilometre hızla Güneş Sistemi’ne doğru ilerliyor. Harvard Üniversitesi’nin önde gelen fizik profesörlerinden Avi Loeb, cismin doğal bir kuyrukluyıldız değil, potansiyel bir uzay gemisi olabileceğini iddia ederek gündemi sarstı. Loeb’in, cismin Kasım’da Dünya’ya yönelik bir “saldırı” planı olabileceği yönündeki teorisi, sosyal medyada ve uluslararası basında geniş yankı buldu. Ancak bilim camiasının çoğu, bu iddiayı temelsiz buluyor ve cismin doğal bir kuyrukluyıldız olduğunu savunuyor.
3I/ATLAS: Kuyrukluyıldız mı, yoksa yapay bir cisim mi?
3I/ATLAS, NASA’nın Şili’deki ATLAS teleskopu tarafından keşfedildiğinde, yıldızlararası kökeniyle dikkat çekti. Avrupa Uzay Ajansı’nın Hawaii’deki teleskoplarla elde ettiği görüntüler, cismin alışılmadık derecede parlak olduğunu gösterdi. Avi Loeb, bu parlaklığın doğal bir kuyrukluyıldızla açıklanamayacağını ve cismin yapay bir ışık kaynağına sahip olabileceğini öne sürdü. Ayrıca, cismin kuyruklu yıldızlarda görülen gaz veya toz bulutundan yoksun olması ve 20 kilometre gibi büyük bir çapa sahip olması, Loeb’in “uzay gemisi” teorisini destekleyen ana argümanları oldu. Ancak Avrupa Uzay Ajansı’ndan Richard Moissl, mevcut gözlemlerin cismin doğal bir obje olduğunu gösterdiğini ve yapay bir kökeni işaret eden hiçbir bulgu bulunmadığını belirtti.
Bilim dünyasından tepkiler ve karşı görüşler
Loeb’in iddiası, bilim camiasında geniş çapta eleştirildi. Central Lancashire Üniversitesi’nden Dr. Mark Norris, 3I/ATLAS’ın Güneş’e yaklaştıkça gaz bulutunun büyüyeceğini ve bunun bir kuyrukluyıldız olduğunu kanıtlayacağını ifade etti. Diğer bilim insanları, cismin yörüngesinin ve fiziksel özelliklerinin doğal bir obje ile uyumlu olduğunu savunuyor. Loeb’in daha önce 2017’de keşfedilen ‘Oumuamua için de benzer bir “uzay gemisi” teorisi öne sürmesi, ancak bu iddianın kanıtlanamaması, mevcut teorisinin güvenilirliğine gölge düşürüyor. Bilim insanları, cismin doğasını netleştirmek için Ekim ve Kasım aylarında yapılacak gözlemlerin kritik önem taşıdığını vurguluyor.
Dünya için tehdit var mı?
NASA, 3I/ATLAS’ın Dünya için bir tehdit oluşturmadığını net bir şekilde açıkladı. Yörünge hesaplamalarına göre, cisim 30 Ekim’de Güneş’e en yakın noktasına ulaştıktan sonra Dünya’ya 240 milyon kilometre mesafeden geçecek. Bu mesafe, herhangi bir çarpışma riskini ortadan kaldırıyor. Loeb’in “saldırı” iddiası, özellikle “karanlık orman” hipotezine dayanıyor; bu hipotez, evrendeki medeniyetlerin düşmanca ve sessiz olduğunu öne sürüyor. Ancak bu teori, bilimsel bir temelden çok bilimkurgusal bir senaryo olarak değerlendiriliyor. Astronomlar, cismin doğasını anlamak için Atacama Büyük Milimetre Dizisi ve Vera C. Rubin Gözlemevi gibi teleskoplarla yoğun gözlemler planlıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: