Pasifik depremi komşu fayları etkiler mi?

Rusya’nın Kamçatka Yarımadası açıklarında 30 Temmuz tarihinde, Türkiye saatiyle 02:24’te meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem, dünya genelinde yankı uyandırdı. Uzmanlar, bu sarsıntının Pasifik Okyanusu’nda tsunami riskini artırdığını ve komşu fay hatlarını tetikleyebileceğini belirtiyor. Ateş Çemberi olarak bilinen bölgedeki bu “mega deprem”, hem sismik hem de volkanik aktivitelerle dikkat çekiyor.

Mega deprem ve Ateş Çemberi’nin gücü

Kamçatka Yarımadası, dünyanın en aktif sismik bölgelerinden biri olan Ateş Çemberi’nde yer alıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin levha sınırlarındaki bindirme faylarında meydana geldiğini ifade etti. Bu tür depremlerin “mega deprem” olarak sınıflandırıldığını vurgulayan Sözbilir, sarsıntının büyüklüğü ve sığ yapısı nedeniyle ciddi can ve mal kayıplarına yol açabileceğini belirtti. Ateş Çemberi, volkanik patlamalar ve depremlerle dolu bir bölge olarak biliniyor ve bu olay, bölgenin ne denli tehlikeli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Tsunami ve artçı şok riski

Depremin ardından uzmanlar, Pasifik Okyanusu çevresinde tsunami oluşma ihtimaline karşı uyarıda bulundu. Sözbilir, bu tür büyük depremlerin saatler içinde tsunami dalgalarına neden olabileceğini ve artçı şokların 7.5 ila 7.8 büyüklüğüne ulaşabileceğini belirtti. Depremin merkez üssüne yalnızca 2.2 kilometre mesafede balinaların kıyıya vurduğuna dair görüntüler, olayın çevresel etkilerini de ortaya koydu. Bu durum, depremin deniz ekosistemi üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne seriyor.

Tarihin en büyük ikinci depremi mi?

Prof. Dr. Sözbilir, bu depremin 1960 yılında Şili’de yaşanan 9.5 büyüklüğündeki depremden sonra tarihin en büyük ikinci sarsıntısı olabileceğini ifade etti. Depremin büyüklüğü, sığ yapısı ve bölgedeki fay hatlarının hassasiyeti, komşu fayların tetiklenme riskini artırıyor. Bu durum, bölgedeki diğer ülkeler için de alarm seviyesini yükseltti. Uzmanlar, olası artçı şoklara ve tsunami tehlikesine karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor.