Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 6 Nisan 2025 tarihinde Aydınlık gazetesinde yayımlanan yazısında, ABD’nin Türkiye stratejisine yönelik sert eleştiriler yöneltti. Perinçek, Tayyip Erdoğan’ı hedef alan sokak hareketlerinin Atlantik güdümlü olduğunu savunarak, bu hareketlerin bilinçsiz kalabalıklar üzerinde Erdoğan düşmanlığına dayandığını ifade etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ise ABD tarafından Erdoğan’ın yerine geçirilmek üzere yeni bir figür olarak öne çıkarıldığını iddia eden Perinçek, Türkiye’nin tehlikeli bir oyunun içinde olduğunu vurguladı. Erdoğan ile Özel arasındaki farkın bir “cephe farkı” olduğunu belirten Perinçek’in açıklamaları, siyasi gündemi hareketlendirdi. İşte bu iddiaların ayrıntıları…
ABD’nin Erdoğan’ı Yıkma Planı ve Özgür Özel’in Rolü
Perinçek, ABD’nin Türkiye’deki stratejisinin temelinde Erdoğan’ı iktidardan indirme hedefinin yattığını savundu. “ABD’nin stratejisinde Tayyip Erdoğan hâlâ yıkılacak iktidar sahibidir; Özgür Özel ise iktidar koltuğuna oturtulacak yeni gözdedir” diyerek, bu planın uzun süredir uygulandığını belirtti. 2020’de ABD Derin Devleti’nin yayımladığı “The Nationalist Course in Turkey” raporunda Erdoğan’ı yıkma stratejisinin açıkça ortaya konduğunu hatırlatan Perinçek, 2013’ten beri bu hedefin Fethullahçı Gladyo ve 15-16 Temmuz 2016 darbe girişimi gibi olaylarla hayata geçirilmeye çalışıldığını söyledi. Özgür Özel’in ise son dönemde ABD’nin yeni gözdesi olarak öne çıktığını, hatta CIA şeflerinden Rubin’in sosyal medyada “Türkiye’yi Özgürleştirme” mesajıyla buna işaret ettiğini öne sürdü.
haberler/2025/04/perincek-bahceli-erdogan-730x364.jpg" alt="" width="730" height="364" />
Tayyip Erdoğan Düşmanlığının Körüklediği Sokak Hareketleri
Perinçek, sokak hareketlerinin Erdoğan düşmanlığı üzerine inşa edildiğini ve bu durumun bilinçsiz kalabalıkları manipüle ettiğini ifade etti. “Tayyip Erdoğan düşmanlığı bilinçsiz kalabalıkların gözünü kör ediyor” diyerek, bu hareketlerin yolsuzluk, bölücülük ya da Atlantik planlarındaki rolleri görmezden geldiğini belirtti. Sosyal medyada paylaştığı bir mesajın üç milyondan fazla görüntüleme aldığını aktaran Perinçek, bu düşmanlığın kitleleri ABD’nin gösterdiği hedeflere yönelttiğini savundu. Ayrıca, bazı aydınların bu düşmanlığı olumlu bir tavır olarak gördüğünü, ancak bunun zihinlerini kelepçelediğini ve gerçekleri görmelerini engellediğini eleştirdi.
Türkiye’nin Bağımsızlığına Tehdit Olarak Atlantik Güdümü
Perinçek, Erdoğan’a yönelik düşmanlığın Türkiye’yi bağımsızlığa ya da üretime dayalı bir ekonomiye götürmediğini, aksine ABD’nin stratejik hedeflerine hizmet ettiğini iddia etti. “ABD ve Avrupa basını Tayyip Erdoğan’ı ‘diktatörler’ kara listesinde tutuyor” diyerek, Erdoğan’ın PKK’yı silahsızlandırma, Suriye’nin bütünlüğünü savunma ve İsrail’e karşı tavır gibi politikalarının Batı tarafından hoş karşılanmadığını vurguladı. Türkiye’nin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarında ABD’yi durdurduğunu, ancak 2023 seçimleri sonrası Erdoğan’ın ABD ile uyumlu politikalarına rağmen Washington’un hedefinden vazgeçmediğini belirtti. İsrail’in ise Türkiye’yi “İran’dan daha büyük tehdit” olarak gördüğünü ekledi.
Kitle Hareketlerinin Farklı Dinamikleri
Sokak hareketlerine katılan kitlelerin yalnızca Erdoğan düşmanlığıyla değil, ekonomik sorunlar ve geçim sıkıntısıyla da motive olduğunu ifade eden Perinçek, bu durumun hareketin karmaşık yapısını ortaya koyduğunu söyledi. İYİ Parti ve Zafer Partisi gibi unsurların eski Gladyo hatıralarıyla hareket ettiğini, sahte solun ise “eylemcilik” adına Atlantik güdümlü piyonlara dönüştüğünü belirtti. “Atlantikçilerin yönlendirdiği bu hareketin millî bir amaca yönlendirilmesi mümkün değil” diyerek, Gezi Hareketi ile bugünkü sokak hareketleri arasındaki cephe karşıtlığına dikkat çekti. Gezi’nin vatansever bir çizgide birleştiğini, ancak bugünkü hareketin ABD’nin yatağına girdiğini savundu.
Cephe Farkı ve Türkiye’nin Geleceği
Perinçek, Erdoğan ile Özel’in “ikisi de Amerikancı” şeklinde aynı kefeye konmasının gerçekçi olmadığını, aralarındaki farkın bir cephe farkı olduğunu yineledi. “Fark, herhangi bir fark değil, fakat cephe farkıdır” diyerek, Türkiye’nin bağımsızlığı ve bütünlüğü için bu ayrımın kritik olduğunu vurguladı. ABD’nin 2020’de Ekrem İmamoğlu’nu hedef seçerken şimdi Özgür Özel’e yöneldiğini iddia eden Perinçek, sokak hareketlerinin Türkiye’yi ABD’nin gösterdiği hedeflere sürüklediğini belirtti. Bu açıklamalar, Türkiye’nin siyasi geleceğine dair tartışmaları daha da alevlendirirken, Perinçek’in uyarıları kamuoyunda geniş yankı buldu.
Yorumlar
Kalan Karakter: