Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 30 Haziran’da 2025 Mayıs ayı işgücü istatistiklerini yayımladı. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre, işsizlik oranı bir önceki aya kıyasla 0,2 puan azalarak yüzde 8,4’e düştü. İşsiz sayısı 69 bin kişi azalarak 2 milyon 972 bine gerilerken, istihdam edilenlerin sayısı 100 bin artarak 32 milyon 519 bine ulaştı. Ancak, genç kadınlarda işsizlik oranı yüzde 23,5 gibi yüksek bir seviyede seyrediyor. İşgücüne katılım oranı yüzde 53,5, atıl işgücü oranı ise yüzde 31 olarak kaydedildi. İşte Türkiye’nin işgücü piyasasındaki son gelişmeler.
İşsizlik oranında düşüş nasıl gerçekleşti?
TÜİK verilerine göre, Mayıs 2025’te işsizlik oranı Nisan ayındaki yüzde 8,6’dan yüzde 8,4’e geriledi. İşsiz sayısı, 69 bin kişi azalarak 2 milyon 972 bine düştü. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 6,5 olurken, kadınlarda yüzde 11,9’a yükseldi, bu da cinsiyetler arası eşitsizliğin devam ettiğini gösterdi. İstihdam edilenlerin sayısı 100 bin artarak 32 milyon 519 bine ulaştı ve istihdam oranı yüzde 49’a yükseldi. Erkeklerde bu oran yüzde 66,3, kadınlarda ise yüzde 32,2 olarak ölçüldü. Haftalık ortalama çalışma süresi de 0,6 saat artarak 42,7 saate çıktı.
Genç işsizliği neden dikkat çekiyor?
15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 15,4 olarak açıklandı. Ancak cinsiyet farkı bu grupta daha çarpıcı: Genç erkeklerde işsizlik oranı yüzde 11 iken, genç kadınlarda yüzde 23,5’e ulaştı. Bu, genç kadınların işgücü piyasasında karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. DİSK-AR’ın Şubat 2025 raporuna göre, geniş tanımlı işsizlik oranı kadınlarda yüzde 38,3’e kadar çıkıyor, bu da resmi verilerin ötesinde daha ciddi bir tabloya işaret ediyor. Genç kadın işsizliği, eğitim sistemi ve kalifiye iş gücü eksikliği gibi yapısal sorunlarla bağlantılı görülüyor.
Atıl işgücü ve kadınların durumu ne anlatıyor?
Atıl işgücü oranı, zamana bağlı eksik istihdam, işsizler ve potansiyel işgücünü kapsayan bir gösterge olarak yüzde 31’e geriledi. Nisan ayına göre 1,1 puanlık düşüş olumlu bir gelişme olsa da, işgücü piyasasında kullanılmayan potansiyelin hâlâ yüksek olduğu ortaya çıkıyor. İşgücüne katılım oranı genel olarak yüzde 53,5’te sabit kalırken, erkeklerde yüzde 70,9, kadınlarda ise sadece yüzde 36,5 olarak kaydedildi. Kadınların işgücüne düşük katılımı, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ekonomik politikaların kadın istihdamını artırmada yetersiz kaldığını gösteriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: