Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart 2025 dönemine ilişkin işgücü istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %7,9 seviyesine gerileyerek sınırlı bir iyileşme gösterirken, geniş tanımlı işsizlik olarak bilinen atıl işgücü oranı %28,8’e yükselerek ekonomik tablonun karmaşık yapısını gözler önüne serdi. Genç işsizlik oranlarının çift haneli seviyelerde seyretmesi ve özellikle genç kadınlar arasındaki işsizlik oranının yüksekliği, Türkiye’nin işgücü piyasasındaki yapısal sorunlara işaret ediyor.
Bu veriler, Türkiye ekonomisinin istihdam yaratma kapasitesine dair önemli ipuçları sunarken, kadınların işgücüne katılımındaki düşük oranlar ve uzun çalışma süreleri dikkat çekiyor. Ekonomistlerin, özellikle genç işsizlikteki artışın uzun vadeli ekonomik büyümeyi tehdit edebileceği yönündeki uyarıları, konunun ciddiyetini bir kez daha vurguluyor. Aşağıda, TÜİK’in açıkladığı verilerin detaylı analizi ve öne çıkan noktaları yer alıyor.
İşsizlik ve İstihdamda Son Durum
Mart 2025’te işsiz sayısı bir önceki aya göre
65 bin kişi azalarak
2 milyon 807 bin kişiye geriledi. Buna karşılık, istihdam edilenlerin sayısı
391 bin kişi artarak
32 milyon 597 bin kişiye ulaştı. İstihdam oranı
0,6 puan artışla
%49,2 seviyesine yükseldi. Ancak işgücüne katılım oranı
%53,4’te sabit kalırken, kadınların işgücüne katılım oranı
%35,7 ile oldukça düşük bir seviyede kaldı. Kadın işsizlik oranı ise
%10,6 olarak ölçüldü, bu da erkeklere kıyasla daha yüksek bir işsizlik baskısına işaret ediyor.
Genç İşsizlik ve Cinsiyet Farklılıkları
15-24 yaş grubundaki gençlerde işsizlik oranı, bir önceki aya göre
0,1 puan artarak
%15,1’e yükseldi. Bu grupta cinsiyet bazlı farklılıklar dikkat çekiyor: Genç kadınların işsizlik oranı
%22,6 gibi endişe verici bir seviyeye ulaşırken, genç erkeklerde bu oran
%11 olarak kaydedildi. Ekonomistler, genç işsizlikteki bu yüksek oranların, eğitimden istihdama geçiş süreçlerindeki sorunlara ve işgücü piyasasının gençlere yeterli fırsat sunamamasına bağlı olduğunu belirtiyor.
Genç kadınlardaki yüksek işsizlik, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin işgücü piyasasındaki yansımalarını bir kez daha ortaya koyuyor.
Atıl İşgücü ve Çalışma Süreleri
Atıl işgücü oranı, yani geniş tanımlı işsizlik, Mart 2025’te
%28,8’e yükselerek ekonomik görünümdeki kırılganlığı gözler önüne serdi. Bu oran, yalnızca işsizleri değil, aynı zamanda
eksik istihdam edilenleri ve
çalışmaya hazır olduğu halde iş aramayanları da kapsıyor. Haftalık ortalama fiili çalışma süresi ise
43,7 saat olarak ölçüldü, bu da çalışanların yoğun bir iş yüküyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Uzun çalışma saatleri, iş-yaşam dengesi ve verimlilik tartışmalarını yeniden gündeme taşıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: