Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. S.F.H., tıbbi sekreter S.Y.’ye yönelik “sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı” suçundan 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olay, mağdurun suç duyurusu üzerine ortaya çıktı ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Mahkeme, sanığın hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuzunu kötüye kullandığını değerlendirerek cezayı belirledi. Bu karar, iş yerinde cinsel taciz ve saldırı vakalarına karşı caydırıcılık tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
Olayın Gelişimi ve Suç Duyurusu
Polatlı’da bulunan özel bir hastanede tıbbi sekreter olarak çalışan S.Y., çalıştığı hastanede görev yapan Dr. S.F.H.’nin kendisine sözlü ve fiziksel cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla şikayette bulundu. Mağdurun suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında doktor gözaltına alındı. Ancak nöbetçi hakimlik, sanığı adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. İddianamede, S.F.H.’nin poliklinik odasında hasta olmadığı bir sırada S.Y.’yi önce yanağından öptüğü, ardından sarılarak fiziksel temasta bulunduğu belirtildi. Mağdurun yaşadığı olay sonrası şikayette bulunması, davanın açılmasında kritik bir rol oynadı.
Dava Süreci ve İddialar
Polatlı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, “sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı” suçlamasıyla yürütüldü. Savcılık, sanık hakkında 5 yıla kadar hapis cezası talep etti. Dava sürecinde mağdur S.Y.’nin avukatı, sanığın suçlu olduğunu ve en üst sınırdan cezalandırılması gerektiğini savundu. Öte yandan Dr. S.F.H., iddiaları reddederek beraatini istedi. Sanık, suçlamaların asılsız olduğunu ve olayların farklı bir şekilde gerçekleştiğini öne sürdü. Mahkeme, tarafların ifadeleri ve delilleri değerlendirerek kararını verdi.
Mahkemenin Kararı ve Toplumsal Etkileri
Mahkeme, sanığın hizmet ilişkisinden kaynaklanan otoritesini kötüye kullanarak suç işlediği kanaatine vardı. Bu doğrultuda S.F.H., “sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı” suçundan 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ceza, takdir indirimi uygulanarak kesinleşti. Karar, iş yerinde cinsel taciz ve saldırı vakalarına karşı verilen cezaların caydırıcılığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Toplumda, özellikle sağlık sektöründe çalışan kadınların güvenliği ve iş yerinde maruz kalabilecekleri riskler üzerine daha fazla farkındalık yaratılması gerektiği vurgulanıyor. Bu tür davalar, mağdurların seslerini duyurmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: