Hindistan’ın Ahmedabad Havalimanı’ndan kalkışından kısa süre sonra bir tıp fakültesine düşen Air India 171 sefer sayılı uçuş, ülkenin havacılık tarihindeki en trajik olaylardan biri olarak kayıtlara geçti. Boeing 787 Dreamliner tipi uçağın düşmesiyle 241 yolcu ve mürettebat ile yerdeki 19 kişi hayatını kaybetti. Kazadan yalnızca bir kişi sağ kurtuldu. Hindistan Uçak Kazaları Soruşturma Bürosu’nun cuma günü yayımlayacağı ön rapor, kazanın nedenlerine ışık tutmayı amaçlıyor. Soruşturmada pilot hatası ihtimali ön planda yer alırken, özellikle yakıt kontrol anahtarlarının yanlış kullanımı üzerinde duruluyor.
Pilot hatası iddiası ve kara kutu bulguları
Soruşturmayı yürüten yetkililer, kazanın muhtemel nedeninin pilot hatası olabileceğini belirtiyor. Kurtarılan kara kutulardan elde edilen veriler, uçağın ya da motorların herhangi bir mekanik veya tasarım kaynaklı arıza yaşamadığını ortaya koydu. Yakıtın kirlenmesi veya kanat flaplarının yanlışlıkla toplanması gibi teoriler de elendi. Uçuş veri kayıt cihazı, yakıt kontrol anahtarının “çalıştır” konumundan “kes” konumuna geçirilip geçirilmediğini gösterebilecek. Ancak bu değişikliğin neden gerçekleştiği, aylarca sürebilecek detaylı bir inceleme gerektiriyor. Soruşturmacılar, bu anahtarın yanlışlıkla devre dışı bırakılmasının motor itiş gücünün kaybına yol açabileceğini değerlendiriyor.
Yakıt kontrol anahtarının tasarımı
Kazada dikkat çeken yakıt kontrol anahtarı, gaz kollarının arkasında yer alıyor ve metal bir kilit mekanizması ile koruyucu bir panel braketiyle çevrili. Bu tasarım, kaptan ya da yardımcı pilotun yanlışlıkla anahtara çarparak motorun yakıtsız kalmasını önlemek için özel olarak geliştirildi. Ancak böyle bir müdahale, motorun hızla güç kaybetmesine neden olabiliyor. Soruşturma, bu anahtarın kasıtsız bir şekilde devre dışı bırakılıp bırakılmadığını anlamaya odaklanıyor. Uzmanlar, insan faktörünün havacılık kazalarındaki rolünü vurgularken, pilotların stresli durumlarda bu tür hatalar yapabileceğine dikkat çekiyor.
Air India’ya yönelik denetimler ve iddialar
Kaza sonrası Air India ve iştiraki Air India Express’e yönelik denetimler sıkılaştırıldı. Bu süreçte, şirketin güvenlik ve sağlık belgeleriyle ilgili ciddi iddialar ortaya çıktı. Air India Express’in, Hindistan sivil havacılık otoritesine sahte güvenlik kayıtları sunduğu öne sürülüyor. Ayrıca, nisan ayında bir pilotun iniş sonrası kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesinin ardından sahte sağlık belgeleri düzenlendiği iddia ediliyor. Bu gelişmeler, havayolunun güvenilirliği ve operasyonel standartları hakkında soru işaretleri yaratırken, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı. Soruşturmanın nihai raporu, hem kazanın nedenlerini hem de havayolunun uygulamalarını daha net bir şekilde ortaya koyacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: