Neredeyse hiçbir şey tuz olmadan tadını ortaya çıkaramaz. Vücudumuzun buna ihtiyacı var ve baharatlar, yemeğimizin tadının güzel olmasını ve çok çabuk bozulmamasını sağlıyor. Bu nedenle binlerce yıl boyunca tuz da beyaz altın olarak kabul edildi. Baharat nadir bulunan ve aranan bir hammaddeydi ve tüm ticaret imparatorlukları onun ticareti üzerine kuruldu.
Beslenme uzmanları, "Vücudumuz sağlıklı kalmak için çok az miktarda tuza ihtiyaç duyar" şeklinde açıklıyor. Ancak bu küçük miktar vücudumuz için vazgeçilmezdir. Sofra tuzunun bileşenlerinden biri olan sodyum olmadan sinirler sinyal iletemez ve kaslar düzgün çalışmaz. Tuz ayrıca vücudun su dengesini düzenlemesine yardımcı olur.
Sodyum için minimum gereksinim 550 miligram ve ikinci ortak tuz bileşeni olan klorür için 830 miligramdır. Dünya üzerinde, günde altı gram sofra tuzu, optimal bir tüketim için uygundur. Vücudumuzda tuz eksikliği varsa, örneğin çok terlediğimiz veya şiddetli ishal mineralleri yıkadığı için, eksiklik belirtileri gerçekten ortaya çıkabilir. Sodyum eksikliği belirtileri arasında düşük tansiyon ve kas krampları bulunur.
Yorumlar
Kalan Karakter: