Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin uluslararası sahadaki rolüne dair merak edilen soruları tv100 ekranlarında yanıtladı. Deniz Gürel ve Başak Şengül’ün sunduğu programda gündeme dair çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Fidan, “Sahada ana aktör müyüz?” sorusuna önce duraksayıp ardından kahkahayla karşılık verdi. Türkiye’nin dış politikada sonuç odaklı bir vizyon benimsediğini vurgulayan Bakan, hedeflerin hayata geçmesinin her şeyden önemli olduğunu ifade etti. Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin küresel ve bölgesel etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.
Kahkahalı Yanıt: “Ana Aktör mü?”
Programda yöneltilen “Sahada ana aktör müyüz?” sorusu, Fidan’ı önce düşündürdü, sonra güldürdü. Kahkahasının ardından açıklamalarına başlayan Bakan, “Menfaatinizi tanımlarsınız ve bu menfaatin hayata geçmesi sizin için önemlidir. Günün sonunda bizim için önemli olan, ortaya koyduğumuz hedeflerin gerçekleşmesi” dedi. Fidan, Türkiye’nin dış politikada kavramları yeniden ele aldığını ve başarıyı sonuçlarla ölçtüğünü vurguladı.
Hakan Fidan’ın “Türkiye, Suriye’de masada mı? Ana aktör mü? “ sorusuna verdiği cevap..👇 pic.twitter.com/oTXLKUZ6gm
— Zafer Şahin (@zafersahin06) March 14, 2025
“Dar Kalıplar Eksik Bir Yaklaşım”
Türkiye’nin dış politika vizyonunu açıklayan Fidan, çatışmaların sona erdiği ve ekonomik kalkınmanın ön planda olduğu bir bölge hedeflediklerini belirtti. Suriye, Ukrayna, Kafkasya ve Gazze gibi kriz bölgelerinde Türkiye’nin farklı ölçeklerde etkili olduğunu ifade eden Bakan, dış politikanın dar kalıplarla değerlendirilmesinin yetersiz bir yaklaşım olduğunu savundu. Fidan’a göre, Türkiye’nin rolü geleneksel tanımların ötesine geçiyor.
“Dış Politika Geniş Perspektifle Görülmeli”
Fidan, Türkiye’de iç politikada sıkışan bazı kesimlerin dış politikayı dar bir çerçevede ele aldığını dile getirdi. Bu yaklaşımın gerçekçi olmadığını belirten Bakan, Türkiye’nin uluslararası sahadaki etkisini anlamak için daha geniş bir perspektif gerektiğini söyledi. Fidan’ın bu sözleri, dış politikanın iç tartışmalardan bağımsız olarak stratejik bir vizyonla şekillendiğini ortaya koydu.