İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının İstanbul Üniversitesi tarafından 18 Mart 2025’te iptal edilmesi, onun cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili ciddi soru işaretleri doğurdu. Peki, İmamoğlu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olabilir mi, iptal edilen üniversite diploması bu duruma engel olabilir mi ve cumhurbaşkanlığına adaylık kriterleri nelerdir? İşte bu sorulara yönelik detaylı bir analiz!
Cumhurbaşkanlığına Adaylık Kriterleri Neler?
Türkiye’de cumhurbaşkanlığına aday olabilmek için Anayasa’nın 101. maddesi ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu temel alınır. Adaylık için gereken şartlar şunlardır:
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
- En az 40 yaşını doldurmuş olmak,
- Yükseköğrenim yapmış olmak (üniversite mezuniyeti),
- Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak (Anayasa Madde 76: kısıtlılık, yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymeme vb.),
- Adaylık için ya 20 milletvekilinin yazılı önerisi ya da son genel seçimde en az %5 oy alan bir siyasi partinin desteği ile başvuru yapılması.
Bu kriterler arasında en kritik olanı, yükseköğrenim şartı. Anayasa, “yükseköğrenim” terimini açıkça kullanır ve bu, genellikle dört yıllık bir lisans eğitimi olarak yorumlanır. İmamoğlu’nun diplomasının iptali, bu şartı doğrudan etkileyebilecek bir durum.
İptal Edilen Diploma Engel Olabilir mi?
İmamoğlu’nun diploması, 1990’daki usulsüz yatay geçiş gerekçesiyle iptal edildi. İstanbul Üniversitesi’nin kararı, İmamoğlu’nun 1994’te aldığı İşletme Fakültesi İngilizce Bölümü diplomasını “yok hükmünde” sayıyor. Bu durum, şu soruları gündeme getiriyor:
- Hukuki Durum: İmamoğlu’nun lise diploması (Trabzon Lisesi) geçerli olsa da, üniversite diploması olmadan yükseköğrenim şartını yerine getirdiği iddia edilemez. Anayasa’ya göre, cumhurbaşkanı adaylığı için bu şart mutlak bir gereklilik.
İmamoğlu’nun 1994’te İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce Bölümü’nden aldığı diploma, 1990’daki Girne Amerikan Üniversitesi’nden (GAÜ) usulsüz yatay geçiş gerekçesiyle iptal edildi. İstanbul Üniversitesi’nin “yokluk” ve “açık hata” kararı, İmamoğlu’nun yükseköğrenim mezunu statüsünü kaybetmesine yol açtı. Bu durum, şu açılardan değerlendirilebilir:
- Hukuki Açıdan: Anayasa’nın 101. maddesine göre, cumhurbaşkanlığı adaylığı için yükseköğrenim şartı açıkça belirtiliyor. İmamoğlu’nun lise diploması (Trabzon Lisesi) geçerli olsa da, üniversite diploması olmadan bu kriteri karşılayamaz. Eğer diploma iptali hukuken kesinleşirse, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından adaylığı reddedilebilir. Ancak İmamoğlu’nun avukatları, kararın yetkisiz olduğunu savunarak İdare Mahkemesi’ne itiraz edeceklerini açıkladı. Yürütmeyi durdurma kararı alınırsa, diploma geçici olarak geçerli sayılabilir.
- Soruşturma Boyutu: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “resmi belgede sahtecilik” soruşturması devam ediyor. Eğer bu dava hapis cezası ile sonuçlanırsa (6 aydan fazla), TCK 53 uyarınca siyasi haklardan yoksunluk devreye girer ve adaylık tamamen engellenir. Şu an mahkeme kararı olmadığı için bu risk belirsiz.
- Geçmişe Dönük Etki: İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, diplomanın iptalinin geçmişe dönük bir hak kaybı yaratamayacağını, seçilme anındaki belgelerin esas olduğunu savunuyor. Ancak YSK’nın bu tür durumlarda nasıl bir yorum yapacağı net değil; geçmişte benzer vakalarda katı kararlar alındığı görüldü (örneğin, 1990’larda sahte diploma vakaları).
İmamoğlu Aday Olabilir mi?
Şu anki durumda İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı birkaç senaryoya bağlı:
- Hukuki İtiraz Başarılı Olursa: Eğer İdare Mahkemesi, diploma iptalini durdurursa veya Danıştay/Anayasa Mahkemesi lehine karar verirse, İmamoğlu’nun yükseköğrenim şartını karşıladığı kabul edilir ve aday olabilir. Bu süreç, 2028 seçimlerine kadar uzayabilir; dolayısıyla zamanlama kritik. Avukatlarının “yetkisizlik” itirazı kabul görürse, diploma geçerliliğini koruyabilir.
- Diploma İptali Kesinleşirse: İptal hukuken kesinleşirse, İmamoğlu’nun üniversite mezuniyeti ortadan kalkar ve Anayasa’ya göre adaylığı engellenir. YSK, geçmişte benzer durumlarda (örneğin, sahte diploma iddialarında) adaylıkları iptal etti. Bu durumda CHP’nin başka bir adayla yola devam etmesi gerekebilir; Mansur Yavaş veya Özgür Özel gibi isimler öne çıkabilir.
- Sahtecilik Davası Belirleyici Olabilir: Eğer “resmi belgede sahtecilik” davası İmamoğlu aleyhine sonuçlanırsa, 6 aydan fazla hapis cezası alması halinde siyasi hakları elinden alınır. Bu, sadece cumhurbaşkanlığı değil, İBB Başkanlığı’nı da tehlikeye atar. Ancak dava henüz sonuçlanmadı ve itirazlarla yıllarca sürebilir.
Sonuçta, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı, diploma iptalinin hukuki akıbetine ve sahtecilik davasının sonucuna bağlı. Şu an 40 yaşını doldurmuş, Türk vatandaşı ve milletvekili seçilme yeterliliğine sahip; ancak yükseköğrenim şartı tartışmalı. Eğer hukuki mücadelede diplomasını geri alamazsa, 2028 seçimlerinde adaylığı YSK tarafından reddedilebilir. Bu süreç, CHP’nin stratejisini ve Türkiye siyasetinin yönünü derinden etkileyecek bir dönüm noktası olmaya aday.