İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2025 sabahı gözaltına alınması, Türkiye’de büyük bir yankı uyandırdı. Gözaltı sürecinde avukatı Mehmet Pehlivan aracılığıyla bir mesaj gönderen İmamoğlu, “Hiçbir şey milletin iradesinden daha büyük değildir, milletin iradesi bir kişiden büyüktür” diyerek halka moral verdi. El yazısıyla kaleme aldığı notta ise “Yapılan yanlışlara, kumpaslara, tuzaklara, yalanlara, kul hakkı yiyenlere halkın iradesini çalanlara gerekli cevabı milletimiz verecektir” ifadeleriyle kararlılığını ortaya koydu. İşte İmamoğlu’nun mesajlarının detayları ve gözaltı sürecinin arka planı!
İmamoğlu’nun Gözaltı Sürecindeki Mesajları
Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “yolsuzluk” ve “terör” suçlamalarıyla başlattığı iki ayrı soruşturma kapsamında 19 Mart 2025 sabahı gözaltına alındı. Gözaltı anında, Rumelihisarı’ndaki konutunda çektiği bir videoyu sosyal medya hesabından paylaşan İmamoğlu, “Milletimizin iradesini gasp etmeye çalışan bir avuç akıl, sevgili polislerimi bu kötülüğe alet ederek, 16 milyon İstanbullunun konutunun kapısına yüzlerce polis yığmıştır. Büyük bir zorbalıkla karşı karşıyayız ama yılmayacağımı bilmenizi istiyorum” dedi. Konut çevresinde güvenlik çemberleri oluşturulurken, arama işlemleri sırasında İmamoğlu’nun bu sözleri halka moral vermeyi amaçlıyordu.
Daha sonra avukatı Mehmet Pehlivan aracılığıyla bir mesaj gönderen İmamoğlu, “Moralim gayet iyi, herkesin de morali iyi olsun, biz bu süreçten güçlenerek çıkacağız. Hiçbir şey milletin iradesinden, ferasetinden daha büyük değildir. Milletin iradesi bir kişiden büyüktür” diyerek hem kendi kararlılığını hem de halkın gücüne olan inancını vurguladı. Ayrıca el yazısıyla kaleme aldığı bir notta, “Yapılan yanlışlara, kumpaslara, tuzaklara, yalanlara, kul hakkı yiyenlere, halkın iradesini çalanlara gerekli cevabı milletimiz verecektir. Önce Allah’a, sonra milletimize emanetim. Saygılarımla” ifadeleriyle, bu sürecin bir kumpas olduğunu ve halkın iradesinin galip geleceğini belirtti.
Gözaltı Sürecinin Arka Planı
İmamoğlu’nun gözaltına alınması, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iki ayrı soruşturmasıyla gerçekleşti. İlk soruşturma, “yolsuzluk” suçlamalarıyla ilgili; Medya A.Ş.’deki usulsüz ihaleler, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve nitelikli dolandırıcılık iddialarıyla 100 kişi gözaltına alındı. Bu kapsamda Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ve diğer İBB yöneticileri de şüpheliler arasında. İkinci soruşturma ise “terör” suçlamalarına dayanıyor; “Kent Uzlaşısı” ile PKK bağlantısı iddiasıyla İmamoğlu’nun yanı sıra Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekreteri Mahir Polat ve 4 kişi daha gözaltına alındı. Toplamda 106 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş, 98’i gözaltına alınmıştı.
İmamoğlu’nun gözaltına alınması, 18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nin diplomasını iptal etmesinden sadece bir gün sonra gerçekleşti. CHP, bu süreci “darbe girişimi” olarak nitelendirirken, İmamoğlu’nun mesajları halka ve partililere moral vermeyi amaçlıyor.
İmamoğlu’nun Mesajlarının Yankıları
İmamoğlu’nun “Milletin iradesi bir kişiden büyüktür” mesajı, sosyal medyada büyük yankı buldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Saraçhane’deki açıklamasında “Bu artık bir geri sayım, iktidarı devralacağız” demesi, İmamoğlu’nun bu sözlerini destekler nitelikteydi. İmamoğlu’nun el yazısıyla yazdığı not, özellikle “kul hakkı yiyenlere” vurgusuyla, bu sürecin bir kumpas olduğunu ve halkın bu duruma tepki göstereceğini ifade ediyor. Sosyal medyada #İmamoğluYalnızDeğildir etiketiyle binlerce paylaşım yapılırken, İmamoğlu’nun morali yüksek tutma çağrısı, destekçileri arasında umut yarattı.
Sonuçta, İmamoğlu’nun gözaltı sürecindeki mesajları, hem kendi kararlılığını hem de halkın iradesine olan inancını ortaya koyuyor. “Hiçbir şey milletin iradesinden daha büyük değildir” diyerek, bu sürecin bir kumpas olduğunu ve halkın desteğiyle aşılacağını vurgulayan İmamoğlu, “Milletin iradesi bir kişiden büyüktür” mesajıyla, bu operasyonun siyasi bir baskı olduğunu ima ediyor. Gözaltı sürecinin nasıl ilerleyeceği ve İmamoğlu’nun durumu, Türkiye’nin siyasi gündemini belirlemeye devam edecek.