İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının İstanbul Üniversitesi tarafından 18 Mart 2025’te iptal edilmesi, Türkiye siyasetinde büyük bir yankı uyandırdı. Bu karar, İmamoğlu’nun siyasi geleceğini ve İBB Başkanlığı’nı nasıl etkileyecek? Diploması iptal edilen İmamoğlu’nun başkanlık koltuğunda kalıp kalamayacağı, belediye başkanı olmak için gereken şartlar ışığında değerlendirildiğinde önemli bir tartışma konusu haline geldi. İşte bu durumun analizi ve İmamoğlu’nun karşılaşabileceği senaryolar!
Diplomanın İptali ve Hukuki Durum
İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu’nun 1990’da Girne Amerikan Üniversitesi’nden (GAÜ) İşletme Fakültesi İngilizce Bölümü’ne yaptığı yatay geçişin usulsüz olduğunu belirterek diplomasını “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle iptal etti. Aynı dönemde benzer usulsüzlük tespit edilen 28 kişinin de diplomaları geri alındı. İmamoğlu’nun avukatları, kararın yetkisiz bir kurul tarafından alındığını ve yalnızca fakülte yönetim kurulunun bu yetkiye sahip olduğunu savunarak itiraz edeceklerini açıkladı. Hukuki süreç devam ederken, bu iptalin İmamoğlu’nun mevcut görevine etkisi merak ediliyor.
Belediye başkanı adaylarında aranan şartlar arasında “en az lise veya dengi okul mezunu olmak” yer alıyor. İmamoğlu’nun lise diploması (Trabzon Lisesi) geçerli olduğu için, üniversite diplomasının iptali bu şartı teknik olarak etkilemiyor. Ancak sorun, diplomanın sahte olduğu iddiasıyla açılan “resmi belgede sahtecilik” soruşturmasından kaynaklanabilir. Eğer bu suçtan hüküm giyerse, cezası affa uğramış olsa bile yüz kızartıcı suçlar kategorisine girdiği için başkanlığı düşebilir.
Belediye Başkanlığı Düşer mi?
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre, belediye başkanlığı için üniversite diploması şart değil; ilkokul mezuniyeti dahi yeterli. Ancak başkanlığın düşmesi, seçilme yeterliliğini kaybetmekle mümkün. Kanunda, “seçilme yeterliliğini ortadan kaldıran bir mahkumiyet” durumunda görevden alınma öngörülüyor. İmamoğlu’nun diploması iptal edilmiş olsa da, şu an için bu durum seçilme yeterliliğini doğrudan ortadan kaldırmıyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nu “resmi belgede sahtecilik” suçundan yargılarsa ve bu dava hapis cezası ile sonuçlanırsa, cezası 6 aydan fazla olduğu takdirde başkanlık koltuğu tehlikeye girebilir. TCK 53’e göre, böyle bir mahkumiyet siyasi haklardan yoksunluk getirir ve İmamoğlu’nun görevine devam etmesi hukuken imkansız hale gelir. Şu anki aşamada ise mahkeme kararı olmadan başkanlık düşmez; İmamoğlu, itiraz süreci ve yargılama tamamlanana kadar görevde kalabilir.
Karşılaşabileceği Durumlar ve Analiz
- Hukuki Mücadele ve Görevde Kalma: İmamoğlu’nun avukatları, kararın yetkisizlik nedeniyle geçersiz olduğunu savunuyor. Eğer İdare Mahkemesi’nden yürütmeyi durdurma kararı alınırsa, diploma iptali askıya alınabilir ve İmamoğlu görevine devam eder. Aksi halde, YÖK ve savcılık sürecinde suçlu bulunursa, başkanlık için değil ama cumhurbaşkanlığı adaylığı için ciddi bir engel doğar (Anayasa Madde 76: yüksek öğrenim şartı).
- Siyasi Sonuçlar: CHP’nin 23 Mart 2025’teki ön seçimi öncesi bu karar, İmamoğlu’nun adaylığını zora sokabilir. Ancak İBB Başkanlığı, seçildiği tarihteki belgelerle değerlendirilir ve geçmişe dönük diploma iptali, hukuken görevden düşürme nedeni sayılmayabilir. Yine de AK Parti’nin Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) itiraz ederek mazbatanın iptalini talep etme ihtimali masada.
- Kamuoyu ve Kayyum Riski: Diploması iptal edilse bile İmamoğlu’nun halk nezdindeki desteği güçlü. Ancak “Kent Uzlaşısı” ve ihale soruşturmaları gibi diğer davalarla birleşirse, İçişleri Bakanlığı’nın kayyum atama yetkisi gündeme gelebilir. Şu an için bu, yalnızca spekülasyon.
Sonuçta, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali, İBB Başkanlığı’nı doğrudan düşürmüyor; çünkü belediye başkanı olmak için lise mezuniyeti yeterli ve iptal, seçilme anındaki şartları retroaktif olarak değiştirmez. Ancak sahtecilik davasından mahkumiyet çıkarsa, görevden alınma riski doğar. Hukuki süreç ve siyasi baskılar, İmamoğlu’nun önündeki en büyük sınav olacak. Bu durum, hem CHP’nin stratejisini hem de Türkiye’nin siyasi dengelerini etkileyecek bir dönüm noktası olabilir.