Ümit Özdağ’ın Silivri Cezaevi’nden yapay zekâ destekli bir video ile kamuoyuna seslenmesi, hem teknolojik bir yenilik hem de siyasi bir mesaj olarak dikkat çekti. Türkiye’nin güncel siyasi atmosferinde önemli bir yer tutan bu gelişme, Özdağ’ın iddiaları ve destekçilerine yönelik duygusal çağrılarıyla öne çıkıyor. “Öcalan için rehin tutuluyorum” diyen Özdağ, tutuklanmasının siyasi bir karar olduğunu savundu ve dışarıdaki destekçilerine teşekkür etti.
Silivri’den Yükselen Dijital Ses
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 67 gündür Silivri Cezaevi’nde, diğer adıyla Marmara Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuluyor. 29 Mart 2025 tarihinde, yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan bir video aracılığıyla kamuoyuna ulaşan Özdağ, tutukluluğunun siyasi bir karar olduğunu ve Abdullah Öcalan için rehin alındığını iddia etti. Bu video, cezaevi duvarlarını aşarak milyonlara ulaşırken, Özdağ’ın mesajı hem bir direniş çağrısı hem de destekçilerine bir teşekkür niteliği taşıyor.
Siyasi İddialar ve Tutukluluk Süreci
Ümit Özdağ, videoda Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla gözaltına alındığını ve Kayseri olaylarıyla bağlantılı olarak mahkemeye sevk edildiğini belirtiyor. Ancak ona göre, asıl mesele bu suçlamalar değil; Cumhur İttifakı ile Öcalan arasında yürütüldüğünü öne sürdüğü gizli bir süreç. Özdağ, bu süreçte miting yapmasının engellenmek istendiğini ve “düşman ceza hukuku” uygulandığını savunuyor. Yatarı olmayan bir suç iddiasıyla hücrede tutulduğunu ifade eden Özdağ, “Siz benim suçsuz olduğumu biliyorsunuz” diyerek halkın desteğine vurgu yapıyor. Bu iddialar, Türkiye’deki yargı ve siyaset ilişkisine dair uzun süredir devam eden tartışmaları bir kez daha alevlendiriyor.
Değerli Yurttaşlarım,
Size Silivri’den yeni adı ile Marmara Ceza İnfaz Kurumunda kaldığım B-43 no’lu hücremden sesleniyorum. Bu hücrede 67 günden bu yana Öcalan için rehin tutuluyorum. Cumhur İttifakı ile Öcalan arasında bir görüşme süreci yürüyor.
Erdoğan ve Bahçeli bu süreç… pic.twitter.com/C6Or9O1Gpa
— Ümit Özdağ (@umitozdag) March 29, 2025
Destekçilere Moral ve Zafer Otağı
Özdağ, videoda gençlerden gelen mektupların ve Silivri Cezaevi dışında Zafer Partililer tarafından kurulan Zafer Otağı’nın kendisine güç verdiğini söylüyor. “Kar, fırtına, bora sükûn bulacak, sana bölücüler, sana emperyalistler selam duracak” dizeleriyle duygusal bir ton yakalayan Özdağ, bu direnişin sadece kendisi için değil, Türk milleti için bir zafer mücadelesi olduğunu vurguluyor. Cezaevi dışındaki nöbet, Özdağ’ın fiziksel olarak içeride olsa da ruhen dışarıdaki mücadelenin bir parçası olduğunu hissettiriyor.
Yapay Zekâ ile Yeni Bir İletişim Yolu
Bu mesajın en çarpıcı yanı, yapay zekâ destekli bir video ile iletilmesi. Özdağ’ın sesi ve görüntüsü, teknolojik bir araçla yeniden oluşturulmuş ve sosyal medya üzerinden geniş kitlelere ulaştırılmış. Bu yöntem, cezaevindeki kısıtlamalara rağmen sesini duyurma çabasının bir göstergesi. Özdağ’ın “Zafer Büyük Türk Milletinin olacaktır” sözleriyle bitirdiği video, hem bir umut mesajı hem de siyasi bir duruşun dijital çağdaki yansıması olarak tarihe not düşülüyor.
Ümit Özdağ’ın bu hamlesi, teknolojinin siyasi mücadelede nasıl bir araç haline gelebileceğini gösteriyor. Silivri’nin kalın duvarlarını delip geçen bu yapay zekâ destekli ses, Özdağ’ın iddialarını ve duygularını milyonlara ulaştırırken, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir. Tartışmaların odağındaki bu video, hem Özdağ’ın destekçilerini motive ediyor hem de muhalefetin sesini bastırma çabalarına karşı bir meydan okuma olarak yankılanıyor.