Kıyak rezidanslar... CHP vekiller tatil köyü peşine düştü

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Kıyıkışlacık Koyu, CHP’li eski Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün öncülüğünde başlatılan rezidans projesi ile gündeme geldi. Öğüt’ün, 103 bin metrekarelik denize sıfır alanda 5 katlı bir tatil köyü inşa etmek için milletvekillerine mektupla çağrı yapması, hem yerel halkın hem de çevrecilerin tepkisini çekti. Betonlaşma ve doğal alanların tahribatı endişeleriyle eleştirilen proje, siyasi ve çevresel tartışmaları alevlendirdi. Öğüt’ün, 1+1 daireleri 3 milyon 250 bin TL’den, 2+1 daireleri ise 4 milyon 350 bin TL’den satışa sunduğu projenin, özellikle CHP’li vekillere yönelik bir girişim olduğu iddiaları dikkat çekiyor.

Projenin yapılacağı Pencereli Mevkii, Bodrum-Milas Havalimanı’na 25 kilometre mesafede ve yapılaşmadan büyük ölçüde korunmuş bir bölgede yer alıyor. Yerel halk, bölgenin doğal güzelliklerinin ve ekolojik dengesinin tehlikede olduğunu savunurken, projenin 2012-2013 yıllarında imara açıldığı bilgisi, tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Kıyıkışlacık sakinleri, halihazırda maden limanı gibi çevre sorunlarıyla mücadele ederken, bu yeni girişimin bölgenin turizm ve doğa karakterine zarar verebileceğini ifade ediyor.

Projenin Detayları ve Milletvekillerine Davet

Ensar Öğüt, 22., 23. ve 24. dönem Ardahan Milletvekili olarak görev yaptıktan sonra, yöneticisi olduğu bir kooperatif aracılığıyla Kıyıkışlacık Koyu’nda 103.798 metrekarelik turizm imarlı arazi satın aldı. Öğüt, CHP’li mevcut ve eski milletvekillerine gönderdiği ıslak imzalı mektupta, 5 katlı rezidanslardan oluşan bir tatil köyü projesi için kooperatife üye olma çağrısı yaptı. Mektupta, “Uzun zamandır Bodrum bölgesinde denize sıfır, imarlı, havaalanına yakın bir arsa arayışındaydık. Büyük araştırmalar sonucunda Kıyıkışlacık’ta bu araziyi aldık” ifadeleri yer aldı. 1+1 ve 2+1 dairelerin sınırlı sayıda üye kaydıyla satışa sunulduğu belirtilirken, projenin otel konseptinde planlandığı aktarıldı.

Yerel kaynaklar, projenin 400’e yakın CHP’li vekili bölgeye yerleştirme amacı taşıdığını iddia ediyor. Bu durum, özellikle sosyal medyada “CHP’li vekiller için kıyak rezidans” eleştirilerine yol açtı. Öğüt, projenin turizm imarlı ve 0.90 emsal oranına uygun olduğunu, arazinin zeytinlik vasfında olmadığını savunarak eleştirilere yanıt verdi. Ancak, projenin detaylarına dair yerel halkın yeterince bilgilendirilmediği ve sürecin şeffaf olmadığı yönündeki şikayetler artıyor.

Yerel Halkın ve Çevrecilerin Tepkisi

Kıyıkışlacık Koyu, İasos Antik Kenti’ne yakınlığı ve doğal güzellikleriyle bilinen, yapılaşmadan kısmen korunmuş bir bölge. Dalyan Burnu ile Zeytin Burnu arasındaki koyda yer alan proje alanı, sulak alanlara komşu olması nedeniyle ekolojik açıdan hassas bir noktada bulunuyor. Yerel halk, maden limanı projesi ve betonlaşma gibi mevcut sorunlarla mücadele ederken, bu yeni girişimin doğal dokuyu tahrip edeceğini savunuyor. Bir mahalle sakini, “Bölgemiz zaten yeterince tehdit altında. Bu proje, koyun sakinliğini ve doğal yapısını bozacak” diyerek endişelerini dile getirdi.

Çevreciler, projenin ekolojik dengeyi bozabileceğini ve turizm odaklı betonlaşmanın bölgeyi geri dönülmez bir yola sokabileceğini belirtiyor. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) gibi sivil toplum kuruluşları, projenin çevresel etkilerinin detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, yerel halkın görüşlerinin alınmadığı ve projenin kapalı kapılar ardında planlandığı eleştirileri, tartışmaları daha da alevlendiriyor.

İmar Durumu ve Yasal Süreç

SABAH’ın edindiği bilgilere göre, proje alanı Pencereli Mevkii’nde, 367 ada/23 ve 367 ada/24 parsel numaralı taşınmazlarda yer alıyor. Bu bölgeler, 2012 ve 2013 yıllarında Milas Belediye Meclisi kararlarıyla imara açılmış. 23 numaralı parselin bir kısmı “tercihli kullanım alanı”, bir kısmı “günübirlik tesis alanı”, 24 numaralı parsel ise “rekreasyon alanı” olarak tanımlanıyor. Arazi, Özel Çevre Koruma Bölgesi veya Doğal Sit Alanı kapsamında bulunmuyor, ancak çevreciler, imar kararlarının doğal yapıyı yeterince dikkate almadığını savunuyor. Projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci ve diğer yasal izinlerle ilgili detaylar ise henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.