Türkiye’nin deprem gerçeği, uzmanların uyarılarıyla bir kez daha gündemde. Deprem öngörüleriyle tanınan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ekol TV’de yayınlanan “Az Önce Konuştum” programında, Marmara Bölgesi’nin güneyinde yer alan fay hatlarında iki adet 7 büyüklüğünde deprem riski olduğunu açıkladı. Özellikle Bandırma, Çan, Çanakkale ve Bursa gibi şehirlerin bu riskten etkilenebileceğini belirten Üşümezsoy, Yenice-Gönen fay hattı ve çevresindeki sismik hareketliliğe dikkat çekti. Bu uyarı, bölgedeki deprem hazırlıklarının aciliyetini bir kez daha ortaya koydu.
Üşümezsoy’un açıklamaları, Marmara Denizi’nin kuzeyindeki Silivri depremi sonrası yaptığı “Kuzey Marmara’da büyük deprem riski bitti” iddiasıyla da yankı bulmuştu. Ancak bu kez, uzman isim güneydeki fay hatlarının potansiyel tehlikesine odaklanarak, önümüzdeki 50 yıl içinde büyük sarsıntıların yaşanabileceğini vurguladı. İstanbul’u doğrudan etkilemesi beklenen Kuzey Marmara Fayı’ndan bağımsız olan bu risk, bölge halkı ve yerel yönetimler için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.
Yenice-Gönen Fayı ve Çevresindeki Deprem Potansiyeli
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara’nın güneyindeki fay sistemlerinin
parçalı yapısına dikkat çekti.
Yenice-Gönen fay hattı, geçmişte
1953’te 7.2 büyüklüğünde bir depremle sarsılmış ve bu olay, bölgedeki sismik enerji birikiminin göstergesi olmuştu. Üşümezsoy,
Sarıgöl fayı olarak bilinen ve
Bandırma ile Mudanya arasındaki kesimi kapsayan hattın,
7’nin üzerinde deprem üretme kapasitesine sahip olduğunu belirtti. Ayrıca,
1739’da 7.5 büyüklüğünde bir depremin Biga Yarımadası’nı etkilediğini hatırlatarak, bu fayların tarihsel olarak aktif olduğunu vurguladı.
“İki tane 7’lik deprem olabilir. Biri Kaz Dağları’ndan güneye doğru, diğeri Sarıköy fayında” diyerek, riskin boyutlarını açıkça ortaya koydu.
Bandırma, Çanakkale ve Bursa’da 50 Yıllık Risk
Üşümezsoy, program sunucusu
Candaş Tolga Işık’ın
“Önümüzdeki 50 sene içerisinde Bandırma ve Çanakkale’yi etkileyecek 7’nin üzerinde bir deprem bekleniyor, doğru mu?” sorusuna net bir
“Evet” yanıtı verdi. Özellikle
Bandırma, Çan ve Edincik gibi bölgelerin
Sarıköy fay hattı nedeniyle yüksek risk taşıdığını ifade eden Üşümezsoy,
Çanakkale’nin bu depremlerden daha az etkilenebileceğini, ancak yine de hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti.
Bursa’nın da depremden etkilenecek şehirler arasında yer aldığını, ancak ana risk merkezinin Bandırma ve çevresi olduğunu vurguladı. Uzman,
jeotermal hareketliliğin bu bölgelerde küçük ölçekli depremleri tetiklediğini ve bunların büyük sarsıntıların habercisi olabileceğini ekledi.
Kuzey Marmara’dan Farklı Bir Tehlike Alanı
Üşümezsoy, bu uyarısının
Kuzey Marmara Fayı ile bağlantılı olmadığını özellikle vurguladı.
Adalar fayı ve
Tekirdağ açıklarındaki fayların ayrı bir değerlendirme gerektirdiğini belirten uzman,
Marmara Denizi’nin kuzeyinde büyük bir deprem riskinin azaldığını savundu.
23 Nisan 2025’te Silivri’de yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremi 20 gün önceden öngören Üşümezsoy,
Kumburgaz ve Silivri çukurlarında biriken stresin büyük ölçüde boşaldığını iddia etti. Ancak, güneydeki
Sarıköy ve Yenice-Gönen faylarının hâlâ yüksek enerji biriktirdiğini ve bu bölgelerde
önümüzdeki 50 yıl içinde iki büyük depremin kaçınılmaz olabileceğini belirtti. Bu açıklama,
İstanbul odaklı deprem tartışmalarını güneye kaydırarak, bölge halkının dikkatini farklı bir risk alanına çekti.
Yorumlar
Kalan Karakter: